İşletmelerde çalışanların ve işletme üst yönetiminin menfaatleri doğrultusunda yapmış olduğu uygulamalar sonucu haksız kazanç elde etme potansiyeli ve yapılan işlemlerin çokluğu ile karmaşıklığı arttıkça, işletmelerde bir denetim ve iç kontrol mekanizmasının kurulması zorunlu hale gelmiştir. İç kontrol en kısa tanımıyla, örgüt planı ile varlıkların korunması, bilginin doğruluk ve güvenilirliğinin sağlanması, faaliyetlerin verimliliğinin artırılması ve personelin yönetim politikalarına uyumunun sağlanması amacıyla alınan önlemler ve belirlenen yöntemler bütünüdür.[1]
Geniş anlamda ise iç kontrol, muhasebe veya yönetsel nitelikteki kontrolleri içerir. İç kontrol muhasebe ve yönetsel olarak iki ayrı boyutta incelenmesindeki amaç, genel kabul görmüş denetim standartlarına uygun bir denetim çalışmasının gerçekleşmesini sağlamaktır. İç kontrol sisteminin denetimini içermeyen ve sistemin düzgün çalışıp çalışmadığını değerlendirmeyen bir denetim çalışması standartlara uygun bir faaliyet olarak kabul edilmemekle birlikte iç kontrol mekanizmasının sağlanmasından işletme yönetimi sorumludur. Denetçi sadece bu sistemin etkinliğini ve işleyişini araştırır.[2] Dolayısıyla iyi bir iç kontrol ortamının oluşturulmasında işletmenin uygulama ve politikaları büyük önem taşımaktadır. İşletme yönetimi iç kontrol sisteminin hilelerin tespiti ve denetiminde büyük bir rol oynayacağının farkındalığıyla hareket ederek uygulayacakları politikaları ve atacakları adımları bu hedefe göre yönlendirmektedirler.
İç kontrol sistemiyle denetimde ortaya çıkma olasılığı olan riskler azaltılabilmektedir. Denetim riski, denetime tabi firmanın finansal tablolarındaki hata veya hilelerin denetçi tarafından saptanamayıp yanlış bir görüşün bildirilmesi anlamına gelmektedir. Yapısal risk, kontrol riski ve tespit edememe riski olarak üç bileşenden oluşan denetim riskinin azaltılabilmesi için iç kontrol riskinin test edilmesi büyük önem taşımaktadır.[3]
Etkili bir iç kontrol sistemi sayesinde bir işletme varlıklarının olası hata ve hilelerden zarar görmesini engelleyip mali raporların zamanında ve doğru olarak üretilmesi, faaliyetlerin ekonomik ve verimli olarak yürütülmesi ve yasal mevzuat ile iç yönergelere uyum sağlanmaktadır.[4] Dolayısıyla iç kontrol sistemlerinin oluşturulmasının her işletme için bir mecburiyet haline geldiği söylenebilmektedir.
----------------------------
[1] Murat KİRACI, Hile Riski Değerlemesi ve Denetimin Etkinliğindeki Rolü, s.37
[2] Ersin GÜREDİN, Denetim ve Güvence Hizmetleri, Arıkan Basım Yayın Dağıtım, İstanbul, 2007, s.315
[3] Masum TÜRKER, Vergi Kayıplarının Önlenmesinde Muhasebe Meslek Mensuplarının Vergi Beyannamelerini İmzalaması ve Maliye Bakanlığına Bir Öneri, s.166
[4] Özlem Sedef KALEM, Satın Almada İç Kontrol Ve Hile Denetimi: Dünyadaki Hile Vakalarının Analizi, s.20