İş Kanunu’na göre işe dönüş ve fesih bildirimine itiraz-2



Mahkemenin işe dönüş kararı vermesi durumunda, işçi eski işine ve pozisyonuna aynı şartlar altında dönmeyi kabul etmiş sayılacaktır.


Eğer işveren bu kararın gerekliliği olarak işçiyi tekrar işe başlatmaz ise o zaman işe başlatmama tazminatı sorumluluğu başlamaktadır.

İşçinin işten çıkarıldıktan sonraki çalışmayıp boşta kaldığı zaman içinde ayrıca boşta geçen süre ücreti ödemesi yapılmalıdır.

Mahkemece işe dönüş davasına ret kararı verilir ise mahkemece yapılacak olan yargılama neticesinde feshin geçerli olduğuna dair karar verilmesi halinde ise fesih bildiriminin işçiye ulaşması ile bu feshin hüküm sonuçlarını geçerli kıldığı kabul edilecek ve eğer feshedildiği zaman işçiye hakları (kıdem ve ihbar tazminatları) verilmemiş ise bu karar neticesinde işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi kesinleştirilmiş olacaktır.


Tam tersi bir senaryoda yani mahkemece işçinin haklı bulunması ve işe iadesinin kabul edildiği ve hüküm verildiği durumda ise işçi tekrar işine döneceğini karar verildiği tarihten itibaren on gün içerisinde işverene bildirmekle mükelleftir. Eğer işçiye tanınan bu on günlük süre içerisinde işçi, işverene tekrar işine döneceği kararını bildirmez ise on günün sonunda işverenin feshinin haklı duruma dönüşeceğini kabul etmiş sayılır.

İşçi bu on günlük süreç içerisinde işe geri döneceğini işverene bildirirken işe dönüş niyetinde olmalıdır.

Burada işçinin amacı gerçekten işe dönmek değil de boşa geçen süre tazminatını almak ise bu dava özünde dürüstlük ilkesine aykırı olmakta ve hukuk tarafından tanınmamaktadır. Buna da 'işe iade niyetinde samimiyet' ilkesi denmektedir.


İşçi işe geri döneceğini işverene bildirebileceği gibi işveren vekiline de bildirme hakkına sahiptir. Burada ayırt edici husus ise, aynı işlemin işveren tarafından olamamasıdır. Yani işveren, işçiyi tekrar işe davet edebilir fakat işveren vekili işçiyi tekrar işe davet etme yetkisine sahip değildir.

Eğer işe dönüş davası neticesinde işçi haklı bulunmuş olup işe dönüşü mahkemece karara bağlanmış ise ve işçi tekrar aynı işine geri dönmüş ise, iş sözleşmesi hiç feshedilmemiş sayılır ve işçinin hakları, sözleşmenin ilk gün ki tarihinden itibaren devam ediyor sayılır.

İşveren, işçinin işe geri döneceğini bildirdiği tarihten itibaren işçiyi bir ay içerisinde işe alması gerekmekte ya da işe alma yönünde karar vermeyip hak edilen tazminatı ödeme yolunu tercih etme hakkına sahiptir.

İşveren işçiyi işe davet ettiğinde, davet içeriğinde işçinin maaşı, yan hakları, çalışma şartları, pozisyonu, yer ve zamanı gibi hususları açıkça belirtmesi gerekmektedir.

İşveren işçiyi işe alacağı zaman en son çalıştığı pozisyonda, eğer bu pozisyonda uygunluk yok ise emsal bir pozisyonda çalıştırmak zorundadır.


Yargılama süresi boyunca ise emsal işçilerin aldığı maaş zamlarını ve hakları işçiye vermekle mükelleftir.

İşveren, işçiyi son çalıştığı pozisyon ve şartlarda işe almaya davet ettiyse ve işçi bu davetti reddettiyse bu defa işçi yine kendi isteğiyle işe başlamamış kabul edilecek ve mahkemece belirlenen tazminatlardan feragat etmiş sayılacaktır.

Esaslı bir değişiklik var ise bu defa işçinin bu teklifi reddetme hakkı bulunmakta. İşçi sadece işe başlamama tazminatını alma hakkını kaybeder ama boşta geçen süre tazminatını alma hakkı devam etmekte olur.