Herkesin bir ilk aşkı, hayali, yapmak istediği mesleği olduğu gibi yaşamında özel bir yeri olan bir öğretmeni vardır. Bir resmi mükemmel yapan kusursuz bir fırça darbesi gibi harikalar yaratan bir dokunuşun sahibi olan öğretmenleri yıllar geçse de unutmaz, onları her hatırladığımızda çocukluğumuzun o saf ve temiz duyguları ile kendilerini minnet ve şükranla anarız
Benim de yaşamımda ayrı bir yeri ve önemi olan, her zaman rahmetle ve şükranla andığım bir ilkokul öğretmenim vardı. Sevgili öğretmenim Hayrünnisa Yıldır ile ilgili bir anımı öğretmenler günü vesilesi ile paylaşırken Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve tüm öğretmenlerimi sevgi, saygı ve şükranla anıyorum.
Yıllar önce bir gün, ilkokul öğretmenim telefon ile arayarak beni ziyaret etmek istediğini söyledi. Kendisini eşim ile birlikte evinden alarak evimize getirdik. Keyifli bir çay sohbeti sonrası öğretmenim yaşlılığından, kendini zaman zaman iyi hissetmediğinden, bir gün bu dünyadaki ömrünün sona ereceğinden söz etmeye başladı. Bu duygularla yaşamı boyunca sahip olduğu, kendisi için anlam ve değeri olan objelerini dünya gözüyle sevdiklerine paylaştırarak, bunların kendinden sonra bir anı olarak yaşatılmasını arzu ettiğini belirtti. Bize sevdiği bir kahve tepsisini armağan etti. Kısa bir süre sonra sevgili öğretmenim vefat etti. Bugün rahmetle andığım sevgili öğretmenimin bu davranışından kıssadan hisse çıkardığım ders, bu dünyada iz ve değer bırakmak istiyorsanız, ürettiklerinizin gelecek nesillere aktarıldığını dünya gözüyle görmeli ve bundan emin olmalısınız.
Ne mutlu dünya gözüyle emeklerinin karşılığını görebilenlere…
Ne mutlu bu dünyada iz bırakanlara, gelecek nesillere değer aktaranlara…
Cumhuriyetimizin aydınlık geleceği için fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştiren tüm öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü” kutlu olsun!