İçimizdeki düşman

Bu aralar en ufak bir soğuk algınlığı, üşütme, mide bozukluğu, geniz akıntısı ve aklınıza gelebilecek yorgunluk semptomlarını bile Covid-19'a bağlıyoruz. Çünkü bu hastalık hepimizin psikolojisin çökertmiş durumda. Stokçuları ayıplarken, stokçu, hastalık hastalarına ibretle bakarken hastalık hastası olduk.

Hastalığın yegane sebebi insanlar... Doğanın dengesi ile oynayanlar, çağ dışı davrananlar... Hepsinin suçu bizleriz.

Kuş gribi, domuz gribi şimdi de suçlusu yarasa olan Korona... Neden ölümcül bir insan gribi yokta her şey hayvan kaynaklı? Yoksa tüm bunlar doğanın dengesi ile oynadığımız için mi oluyor? Halbuki bir rahat bıraksalar, kuşu, domuzu, yarasa ve bin bir türlü haşereyi... Ah keşke rahat bıraksalar da, topraktan beslensek sağlıklı şekilde.

Lütfen ellerimizi yıkayalım. Maske kullanıp, eldiven takalım ve mümkünse bu illet geçene kadar evden adımımızı atmayalım.

Çünkü geçen hafta sonundan beri kendimi hasta ve yorgun hissediyorum. 2 gün üst üste dışarı çıkmak zorunda kalmak beni kötü etkiledi ve kendimi psikolojik olarak Korona'ya yakalanmış gibi hissediyorum. Psikoloji insanı hasta eder. Sağlam insanı da çökertir hele hastaysan daha da kötü yapar.

Siz siz olun ne olursa olsun şu zor zamanlarda dışarı çıkmayın ne kendi hayatınızı ne sevdiklerinizin hayatını ne de dışarıdaki ailesi olan, sevdikleri olan insanları tehlikeye atın.

Kışın sonu bahardır, bu gidişle baharı göremeden yaza geçeceğiz. Tabii o zamana kadar geçerse...