Neyzen ve bestekâr Süleyman Erguner’in torunu ve Neyzen Ulvi Erguner’in oğlu olan sanatçı, müzik eğitimine henüz beş yaşında başladığını anlattı. Neyle kurduğu erken bağdan bahseden Erguner, “İlkokulda neyimi okula götürürdüm, ders aralarında çalardım.” diyerek çocukluk yıllarındaki müzik tutkusunu paylaştı.

Müzik yolculuğundaki en önemli ismin babası Ulvi Erguner olduğunu belirten sanatçı, “Babam neyde bir dehaydı. Ney eğitiminde bana ‘Hep uzun ses üfle, eser çalma’ derdi. Önce uygulamayı yaptırır, sonra teorisini öğretirdi. Her şeyi ondan öğrendim. Daha sonra Devlet Konservatuvarı’na girdim ama girdiğimde zaten radyoda sanatçıydım.” diyerek babasından aldığı eğitimi anlattı.

Aslında başta neyzen olma gibi bir hedefinin olmadığını söyleyen Erguner, “Ya tıp ya da fen bilimleri okuyacaktım.” sözleriyle müziğe yönelişinin nasıl geliştiğini paylaştı.

Beyza’nın söz ve müziği ile ‘Depresif’ yayında Beyza’nın söz ve müziği ile ‘Depresif’ yayında

Neyzenliğin inceliklerine değinen sanatçı, “Ney’in öyle muhteşem bir fiziki yapısı var ki, dünyanın her müziğini yapar. Neyzen olabilmek için dudak ve nefes çok önemli. O sesi çıkarmak kimi insan için aylar sürerken kimisi için yıllar sürebiliyor. O sesi çıkardıktan sonra onu kuvvetlendirme aşamaları ve epey bir mertebe var. Çok çalışmak gerekiyor. Ben neyzenliği şöyle ifade ediyorum: nefes ve nefsi beraber hareket ettirebilmek.” dedi.

Dünyada ilk olarak yayınlanan Ney Metodu kitabı hakkında konuşan Erguner, “Gittiğim ülkelerde rastlamadığım bir şeydi, canım sıkılıyordu. Yazdığım ilk metot yıllarca yok sattı ve resmi kitap oldu. Daha sonra da uygulamalı CD’lerim çıktı. İlk metot kitabımı yayınlayabilmek için arabamı sattım, insanlar ney öğrenebilsin diye arabasız dolaştım.” sözleriyle ney öğretimine verdiği önemi vurguladı.

Unutulmuş bir çalgı olan girifti yeniden hayata döndüren sanatçı, bu keşfiyle ilgili şunları anlattı: “Girift, neyin bir türü. ‘Girifsen’ girift çalan demek. Küçükken babama hep sorardım. Yıllarca hep aklımda kaldı. Amasya’da bir müzede buldum. Gidip ölçüsünü çıkardım ve girift yaptım.” diyerek ilk yaptığı girifti programda gösterdi.

Batı müziği ile ney arasında kurduğu sentez çalışması hakkında konuşan Erguner, “Benim müzik anlayışım sadece klasik müzik ve tasavvuf müziği değil. Dünyada birçok müzik türü var ve hepsine saygı duyuyorum. Ney illa bir cami ya da mezarlık sahnesinde çalınan bir müzik değil, ben bunun dışına çıkmak istedim. Ney, kamış yapısıyla muhteşem bir enstrüman.”  açıklamalarında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi