Kimi zaman bir gecede körlüğe sebep olabilen Glokom (göz tansiyonu) hastalığı, bir göz hekimini bile farkına varmadan kör edebiliyor. Adeta kanser kadar sinsi olan bu hastalık, geç kalındığında çok üzücü sonuçlar doğuruyor. Rutin göz muayenelerinde teşhis edilen Glokom hastalığında erken tanı, büyük oranda hastayı kör olmaktan kurtarıyor.
12 Mart Dünya Glokom Günü'nde 'Görmenin Sinsi Hırsızı' olarak adlandırılan bu hastalığa karşı toplum bilincinin artırılması büyük önem taşıyor.
Dünyagöz Hastanesi doktorlarından Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin Glokom hastalığına karşı önemli uyarılarda bulundu.
Glokom Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, 'Sinsi olduğu kadar yaygın da olan glokom, körlüğe sebep olan hastalıkların başında geliyor. Özellikle de ülkemizde en sık görülen açık açılı formu, hiçbir bulgu vermeden gözü körlük noktasına kadar getirmektedir. Bugün dünyada 80-90 milyon glokomlu olduğu bilinmektedir. Her glokomlu 'potansiyel görme engellidir'. Tanı konulduktan sonra tedavisi mümkün olan glokom hastalarının ilaçlarla veya ameliyatlarla körlüğe gidişi engellenebiliyor. Ancak görmesini yitirmiş bir gözün tekrar görmesi mümkün değil' diyor.
Göz doktoru bile fark etmiyor
Kanser kadar sinsi olan Glokom, geç kalındığında çok üzücü sonuçlar doğurduğunun altını çizen Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, sözlerini şöyle sürdürüyor:
'Göz içinde yarattığı basınç sebebiyle kaybına yol açtığı görme siniri liflerini eski haline döndürmek mümkün olmuyor. 'Ölen ölür kalan sağlar bizimdir' türküsü bu hastalığa çok yakışmaktadır. Biz glokom ile ilgilenen hekimler, ameliyat ve ilaçlı tedavi yöntemleriyle kalan görme sinirlerini yaşatmaya çalışırız.
Hastalık o kadar sinsidir ki bir göz doktoru bile kör olana kadar glokom olduğunu fark etmeyebilir. Glokom genellikle 40-50 yaş üstünde görülmekle birlikte genç bir insanda, hatta bir bebekte de rastlanabilir.
Yalnızca muayenede tanı koyulabiliyor
Göz hekimleri tarafından 'Görmenin sinsi hırsızı' olarak adlandıran Glokom, her gün her saat görmeyi yavaş yavaş azaltır. Hasta bu süreçte herhangi bir ağrı, kızarıklık vs. hissetmez. Görme çevreden kapanarak ilerlediği için uzun süre görme azalması da olmaz. Bu nedenlerle, Glokom tanısı, genellikle gözlük muayeneleri sırasında tesadüfen konulmaktadır. Erken tanı konmuş olan şanslıdır ve kör olma riski yoktur. Bu nedenle, genetik olarak geçişini bilen toplumlarda erken saptanma oranı daha yüksektir. Eğitim seviyesi düştükçe glokomun sebep olduğu körlük oranı artar.
Yılda bir kez göz hekimine muayene olmak çok önemlidir. 40 yaş üzerinde yılda 1 kez yapılan göz muayeneleri ile bu hastalık artık sinsi olmaktan çıkar ve adeta 'hırsız' yakalanmış olur.'