Bu da nüfusun önemli bir kısmının görme kaybı riski taşıdığını gösteriyor. 8-14 Mart Dünya Glokom Haftası önemine dikkat çekmek ve vurgulamak üzere Dünyagöz Ataşehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cem Mesçi, sinsice ilerleyen glokom hastalığına ilişkin, “Hiç belirti vermeden ilerleyebilen glokom hastalığı, tedavi edilmezse görmede kalıcı hasara ve körlüğe yol açabilir. 40 yaşın üzerindeki kişiler risk grubunda olduğu için mutlaka yılda bir kez göz muayenesi yaptırmalı ve göz tansiyonunu ölçtürmelidir” dedi.
Halk arasında "göz tansiyonu" ya da "karasu hastalığı" olarak bilinen glokom hakkında bilgiler paylaşan Dünyagöz Ataşehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cem Mesçi, “Kendini hastalığın en son aşamalarında fark ettiren sinsi bir hastalık olan glokom, geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlar oluşturabilir. Tamamı teşhis edilemese de tahmini olarak dünyada 70-80 milyon glokom hastası var. Bu sayının 2040 yılında 111,8 milyon kişiye çıkması tahmin ediliyor. Glokom 40 yaş üzerinde görülme sıklığı ise her 10 yılda daha artmakta, tüm glokomların yüzde 90'ından fazlası erişkin yaşlarda görülmektedir. Bu da nüfusun önemli bir kısmının görme kaybı riski taşıdığını gösterir. Bu nedenle, göz sağlığını korumak için düzenli göz muayeneleri büyük önem taşır. Ayrıca Ramazan ayında oruç tutan glokom hastalarının göz damlasını damlatmayı ihmal etmemeleri gerekir. Göz damlası orucu bozmaz ama bu damlanın bir doz bile atlanması körlüğe sebep olabilir” diyerek uyarılarda bulundu.
Bu Hastalığın Risk Grubu Geniş
Glokomun genetik ile ilişkisi olabileceğini belirten Prof. Dr. Cem Mesçi, “Ailesinde glokom olan kişilerde gelişme riski daha yüksektir. Diğer bir deyişle, bir veya birden fazla gende bozukluk olabilir ve bu bireyler hastalıkla karşı karşıya olabilir.
Yaşla birlikte hastalığın risk faktörleri, görülme sıklığı da artıyor. 40 yaşın üzerindeki kişiler mutlaka yılda en az bir kere göz muayenesi olmalı göz tansiyonunu ölçtürmelidir. Özellikle diyabet, hipotiroidizm (guatr), hipertansiyon gibi hastalıklar, glokom riskini artırıyor. Diğer risk faktörleri ise retina dekolmanı, göz tümörleri ve kronik üveit veya iritis gibi göz iltihaplarıdır. Genellikle uzağı iyi görememe olarak bilinen miyopide glokom sıklığı yaklaşık iki misli artmıştır” dedi.
Mikro Implantlar Glokomu Durduruyor
Körlüğe bile neden olan glokomun tedavisinde kullanılan mikro implantlar, hastalığı durdurabiliyor. Gözün by-pass’ı olarak da geçen tedaviyle ilgili Prof. Dr. Cem Mesçi, “Bugüne kadar insan vücudunda kullanılan en küçük implant stentler sayesinde artık glokom hastalarının ilaç bağımlılığına son verebiliyoruz. Stent tedavisi, mikro cerrahi bir prosedürdür ve genellikle lokal anestezi altında yapılıyor. Glokom hastalarının katarakt ameliyatları yapılırken, aynı seansta bu stentlerden 2 adet göz içerisine yerleştirilip, ilaç kullanım gereksinimini ortadan kaldırabiliyoruz. Gözün iç kısmına yerleştirilen bu stent, göz içi sıvısının daha etkin bir şekilde drenajını sağlayarak, göz içi basıncını kontrol altına alıyor. Bu işlem için büyük bir cerrahi kesiye gerek duyulmaz. Hasta günlük yaşamına hızlı bir dönüş sağlar" diyerek bilgiler paylaştı.