Gelin zamanı geriye saralım: Tarih 03 Aralık 2011. Yer, Kısıklı'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konutu.
Ankara'da yapılması planlanan görüşme, Erdoğan'ın ameliyatı nedeniyle evinde gerçekleşti. Türk siyaset tarihinde ilk kez Türkiye Başbakanı, ABD Başkan Yardımcısı'nı evinde kabul etti. Erdoğan kravat takmamış, oturdukları yerin sağında solunda arkasında ülke bayrakları yok. Anladığınız gibi ziyaret resmi değil, insani bir ziyaret… Erdoğan görüşmeden 9 yıl sonra kendisini iktidardan göndermek isteyen Joe Biden için 'Biden ile yabancı bir isim değilim. Biden ile Obama döneminde gayet iyi tanışan birisiyim. Evime kadar gelmiş olan birisidir. Rahatsızlığımda beni evimde ziyaret etmiştir' diyerek o ziyareti bizlere hatırlatmıştır.
Yine gelelim görüşmeye… New York Times, 'Biden ve danışmanları terlik giyip Erdoğan tarafından oğlu, kızı ve damadı ile tanıştırıldılar' yorumunu yaptı.
Hasta ziyareti de görüşmede, terörle mücadele ve Irak başta olmak üzere çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunulduğu Joe Biden, Erdoğan'a, terörle mücadele konusunda ABD'nin Türkiye'nin yanında yer aldığı mesajını verdi. Erdoğan da terörle mücadele konusundaki desteğin çok önemli olduğunu belirttiği kaydedildi.
İki saat süren görüşmeye Türk tarafından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD tarafından ise Ulusal Güvenlik Danışmanı Antony Blinker, Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Direktörü Anthony Godfrey ile ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone katıldı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu görüşmeye alınmadı. Davet edilmemiş. Görüşmede tercüman kim? Sümeyye Erdoğan… Yani resmi tutanak yok.
Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone çok iyi Türkçe konuşuyor. Gezi olaylarında önce Türk Dil Kurumu'nda dönemin Başbakan Yardımcısı ile yaptığı görüşmede 'Dost sohbetini' Türkçe yapmıştı.
Joe Biden Erdoğan'dan çıkar çıkmaz Balat'taki Fener Rum Patrikhanesi'ne gitti. Daha sonra Nazlı Ilıcak, Yasemin Çongar, Nuray Mert'i kabul etmiş 'Bir yıl daha Erdoğan ile devam edeceğiz' demişti. 'Bir yıl daha Erdoğan'a tahammül edeceğiz' diyen kadın gazeteci Gezi olaylarını da Erdoğan'ı göndermek için fırsat bulmuştu.
Peki bunları niye yazıyorum?
Fotoğraf karelerini yan yana koyup, puzzl'ın eksik parçalarını tamamladığımızda görünen o ki Joe Biden Erdoğan'sız bir Türkiye istiyor.
Bunu o değil ABD istiyor. Ne zamandan beri? İşte bu uzun soluklu cevap verecek bir konu. Trump yönetimi Türkiye'yi elde tutmaya çalışarak alt alta oyma operasyonu yaptı. Bakın gelişmelere… Gezi olayları, çözüm süreci sonrası Kobani olayları ve 15 Temmuz bir iktidar devirme hamleleriydi. Daha sonra 'Selocan'ı keşfederek terörden iktidara yürüyen bir Kürt siyasi öngörüsü oluştu. Erdoğan'ı Ak Parti bile ortada bırakmış iken 2015 yılındaki 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan'sız bir Türkiye fotoğrafı sunulmaya başlanırken Erdoğan Dolmabahçe görüşmelerinin masasını devirdi ve devlet kararı olarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilme kararı verildi.
İşte dananın kuyruğunun ABD için koptuğu zaman o zamandır. CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımları S-400 için değil direkt Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yöneliktir.
Bu görüşü teyit eden sözleri ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı Sayın Masum Türker de, BBNTÜRK'de katıldığı Politik Adam programında söyleyince fotoğraf ortaya çıktı. Masum Türker'e göre 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapıldığı yıl ABD'nin haşhaş ekimi ile Türkiye'ye yaptırımı hazırlığı vardı. Harekat olmasa da CHP-MSP hükümetinin haşhaş ekimi kararı nedeniyle cezalandırılması gerekiyordu. Türk seçmeni yıllarca Yunan bayrakları sallayarak kardeşlik türküleri söylerken 'Barış harekatına ne gerek vardı? Biz Akdeniz insanıyız.' diyor ABD'nin öfkesini üzerimize çekmenin yanlış olduğunu söylüyordu.
Dost bağına gelen misafir gibi değil bağı tarumar edecek bağban gibi gelecek olan Joe Biden, yeni Türkiye'ye yeni bir dönem, elbette ki bu dönemi yürütecek yeni liderler, siyasi figürler istiyor.
Adayları önermeden, belirlemeden önce 'Türk seçmeni Erdoğan'ı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini bırakacak mı?' bu sorunun cevabını verelim.