Genel kabul görmüş muhasebe denetimi ilkeleri

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin muhasebe mesleği uygulamaları incelendiğinde, denetim faaliyetlerinde ortak niteliklere sahip ilkelerin varlığı görülür. Bu ilkeler, denetim standartları ile etik standartlarının oluşturulmasında temel kabul edilen felsefenin dayanağını oluştururlar. Doktrinde 'Denetim İlkeleri' terimi ile 'Denetim Standartları' terimi birbirine karıştırılmakta ve bazen birbirinin yerine kullanılmaktadır. Tüm ülkelerde, muhasebe meslek mensuplarının muhasebe denetim faaliyetlerinin yürütülmesinde uydukları genel kabul görmüş muhasebe denetimi ilkeleri şunlardır:

a- Bağımsızlık ilkesi: Meslek mensubu denetlediği işletmeden tamamen bağımsız olacaktır. Meslek mensubu denetlediği işletmede çalışan kişi veya vekalet gibi bir akitle bağlı olmayacak, denetlediği işletmeye denetim hizmetleri dışında bir iş yapmayacak ve bağımsızlığı hakkında şüphe yaratacak herhangi bir harekette de bulunmayacaktır. Meslek mensupları şirketleşerek çalışsalar veya bir muhasebe şirketinde sözleşmeli olarak çalışsalar bile, mesleki faaliyetleri kendi bağımsız sorumlulukları altında yürüteceklerdir.

b- Maddilik (Önemlilik) ilkesi: Bağımsız çalışan meslek mensubu, incelemeleri sırasında muhasebe ilkeleri ile muhasebe ve finansal raporlama standartları dışına çıkan uygulamaları saptarken, muhasebe ilkelerinden ayrılmalar varsa, ancak en önemsiz olanlarını ihmal edebilir; önemli ayrılmaları açıklamak zorundadır.

Maddilik ilkesi, önemlilik ilkesi olarak tanımlanmaktadır. Önemlilik, kamuyu aydınlatma ilkesi açısından önemli bir ilkedir. Önemlilik kavramı, bir hesap kalemi veya finansal bir olayın nispi ağırlık ve değerinin, finansal tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eder. Önemli hesap kalemleri, finansal olaylar ve diğer hususların finansal tablolarda yer alması zorunludur. Görüldüğü gibi, önemlilik kavramı muhasebenin kayıt fonksiyonuna değil, bilgilerin finansal tablolarla sunulmasına ilişkin olup esas itibariyle bir değerlendirme sorunudur. Maddilik ilkesi (önemlilik ilkesi) denetim ilkelerinin en önemli ilkesi olup örnekleme yöntemlerinin belirlenmesini etkiler. Maddilik (önemlilik) ilkesi, bir muhasebe bilgisinin dikkate alınmaması veya bir muhasebe bilgisinin denetim raporunda açıklanmaması sonucunda finansal tabloların bu tablolardan yararlanan kullanıcıya kararını etkileyecek büyüklüklerin belirlenmesinde önemli bir işleve sahiptir.

c- İç kontrol sisteminin değerlendirilmesi ilkesi: Denetim faaliyetini yürüten meslek mensubu, denetlediği işletmenin muhasebe sistemindeki hataları ve aksamaları önleyecek önlemler topluluğundan ibaret olan iç kontrol sistemini inceleyerek değerlendirmelidir.

d- Gözlem ve bilgilerin doğruluğunu saptama ilkesi: Denetim faaliyetini yürüten meslek mensupları, dönem sonu yapılan envanter faaliyetlerinin sağlığını inceleyerek sayım, ölçüm ve tartma faaliyetlerini gözlemlemek ve örnekleme usulü ile seçilecek ilgili hesaplar (özellikle borçlulardan alacaklar, alacaklılardan borçlar hakkındaki bilgilerin doğruluğunu incelemek zorundadırlar.

e- Denetlemenin tüm hesapları ve dönem sonu işlemlerini kapsayacak şekilde en az yılda bir defa yapılması ilkesi: Denetim yapan meslek mensupları, çeşitli şartlar altında dönem-içi denetlemeler de yapmakla birlikte, tüm hesapları ve dönem sonu işlemlerini kapsayacak şekilde en az yılda bir defa denetim yaparak elde edeceği sonuçlara göre finansal tablolar hakkında görüş belirtmelidir. (Bazı yazarlar görüş bildirme yaklaşımını tasdik ya da onay olarak tanımlıyorlar.)

f- Tutarlılık (Bağdaşım) ilkesi: Denetimi gerçekleştiren muhasebe meslek mensubu, muhasebe ilke ve kuralları ile politikalarının, muhasebe ve finansal raporlama standartlarının dönemler arasında tutarlı (bağdaşık) olarak uygulanmış olup olmadıklarını, değişiklik varsa neler olduğunu hazırlanacak raporda açıklanmak zorundadır. Bu amaçla, bir önceki dönemle denetimi gerçekleştirilen dönem arasında uygulanan muhasebe politikalarında ve yöntemlerinde bir değişiklik varsa, hazırlanacak rapora dipnot olarak eklenmelidir.

g- Muhasebe ilkeleri ile muhasebe ve finansal raporlama standartlarına uygunluk ilkesi: Denetim yapan meslek mensubu, denetlenen işletmenin finansal raporlarında ve bu raporların dayandığı muhasebe kayıtlarında genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ile muhasebe ve finansal raporlama standartlarına aykırı olan noktalar varsa, neler olduğu ve bu aykırılıkların sonuçlarını bildirmelidir.

h- Açıklama ilkesi: Denetim faaliyetini gerçekleştiren meslek mensubu, kanunların, mesleğin ve muhasebe ilke ve kuralları ile muhasebe ve finansal raporlama standartlarının gerektirdiği her türlü finansal bilginin finansal tablolarda açıklanmasını sağlamak zorundadır.

i- Beklenen olağanüstü olayların yaratacağı olasılıkları açıklama ilkesi: Denetim yapan meslek mensubu, ilerde ortaya çıkması muhtemel olağanüstü olayların, denetim raporunu yazdığı zamanda yaptığı inceleme ile ulaştığı sonucun geçerliliği üzerindeki muhtemel etkilerini de açıklamak zorundadır.

j- Denetim raporu ilkesi: Bağımsız muhasebe uzmanı, denetlediği işletmenin finansal tablolarının muhasebe ilkeleri ile muhasebe ve finansal raporlama standartları doğrultusunda işletmenin faaliyetlerini ve finansal durumunu yansıttığını, varsa aykırılıkları raporlama standartlarına göre raporlamak zorundadır.