Zifiri karanlıktan aydınlığa ulaşan bir gökyüzü var bu gece gözlerimde.
Her zaman ki yerimde, her zaman ki hissimdeyim.
Ne çok fazla ne çok az yeterince kararındayım.
Şehir susmuş, ışıkları sönmüş kimin umurunda...
O.... hep benimle, daima...
Hep böyle kalsa geceler, pencereye çıkıp görsem kendimi gökyüzünde...
Yüzleşsem yıldızlarla, dolanıp dursam bulutlarla...
Işıksız gecelerde adeta bir ışık olsam bana inanan ruhlara.
Ve... sen...
Pencereni açsan, orada görsen beni..
Gülümsesem sana...
Hep gece olsa, hep huzur dolsa bu vücut.
Yanındaymışım gibi hissedip ışığıma sarılsan...
Hissetsen karanlığına ışık olacağıma, ruhunda dolanacağıma...
Işığımla seni sarıp sarmalayacağıma...
Görsen ışığımın o parıltılı masumluğunu, gösterişini, sevgisini...
Her şeyini...
Ve yine aynı yerde ve aynı düşünce de kalsam ömrümün sonuna dek.
Ruhunda, kalbinde, damarlarında gezinse ışığım.
Biz olup, tüm gökyüzünü ele geçirsek...
Sen gündüz olsan, ben gece
Sen Güneş olsan ben Ay
Kıvrımlarında gezinse ışığım...
Geceme misafir etsem seni
Uyusan... uyusan... uyusan
Işığımla sarhoş olsan...
Sen...
Uyumadan en güzel düşlere daldıransın
Güneşte gördüğüm berraklık...
Gece karanlığında gündüz düş'ü
En hatırlanabilir rüya
Uykuyla uyanıklık arasındaki en güzel şeysin...
Ve... ben
Kendimle konuştuğum bir gecenin daha sonundayım...
Kendime son, sana başlangıç
Kendime kabus sana düş
Kendime yitik, sana tamamım...