Fuarın ardından…

İşte bir yıldır beklediğimiz an geldi. Bütün motosiklet kullanıcıları ve sevdalıları, her sene şubat ayının sonlarını bekliyor. Ne için mi? Tabi ki motosiklet fuarı için. Her sene yeni ümitlerle gidiyoruz fuara bakalım neler olmuş? Ne değişiklikler var? yeni motosikletler gelmiş mi? Diyerek. Benim aklımda fazladan bir soru daha vardı. zihniyet değişmiş mi? Gördüğüm kadarıyla aynı tas aynı hamam devam etmekte. Bu ben ve benim gibi düşünenler için çok üzücü.

Bu seneki fuara iki kere gittim. İlki Perşembe günü basın saatlerinde ve ikincisi de cumartesi günüydü. Basın saatinin özelliği, içeride sadece basın mensuplarının olması ve firmaların yeni motosikletlerini tanıtmak için sunumlar yapması diyebiliriz. Eskiden neredeyse her firma, ürünlerini tanıtan birer basın kiti hazırlardı. Fakat son birkaç yıldır bu konu es geçiliyor. Birkaç büyük firma haricinde sanki diğer tüm katılımcılar hazırlıksız yakalanmış gibi. Ürünlerinin ne olduğunu, özelliklerini, kullanım amaçlarını kısacası hiçbir şeyi bilmiyorlar. Basına özel hiçbir hazırlık yapmamışlar. Sadece 'şu fuara bir gidelim de değişiklik olsun' gibi bir zihniyetteler. Satışların düşmesi firmaların hevesini kırıyor olabilir ama gerçekten bu kadar suratsız, bilgisiz, yetersiz insanları nasıl seçebiliyorlar anlamak mümkün değil. Sanki özellikle yapılmış gibi. Bir de basın kiti sorduğumda ya ne olduğundan haberleri yok veya cumartesi gelecek diyerek savuşturuyorlar. Yahu dostum okuma yazmanız var, bunun bilgilendirmesi sizlere geçiliyor. Basın saati Perşembe günü, açılıştan saat 14.00 a kadar olan süre zarfıdır. Ben tekrar cumartesi günü gelip sizden kit mi istemeliyim? Ki başka etkinliklerden dolayı cumartesi günü de gittim ve hala hazır değildi. Peki sevgili dostum ne zaman hazır olacaksınız bu fuara? Ben 3 senedir bekliyorum daha kaç sene beklemeliyim. Stantlardaki yetkililer o kadar konudan bir haber ki, sanırsınız fuar çok gizli bir buluşmaymış ve onlara bunun haberi bir gün öncesinden verilmiş gibi. Bu durumu yaşadığım bir olayla çok güzel özetleyebilirim. Avrupalı bir motosiklet firmasının standında ilgimi çeken bir motosiklet oldu. Donanımlarına, kalitesine, gücüne rağmen fiyatı japon muadillerine göre uyundu. Ben de firma yetkililerinden birinden motosiklet hakkında bilgi vermesini rica ettim. Ne dese beğenirsiniz? 'motosiklet işte basıyorsun, gidiyorsun.' Yorum sizin… bu zihniyetteki, bu kafadaki, bu görgüsüzlükteki insanlar görevli oldukça siz firmalar o motosikletleri satmayı daha çok bekleyeceksiniz. Tabi 'çok takılıyorsun, adam espri yapmış' diyebilirsiniz. Eğer sonrasında bana motosikletle ilgili detaylı bilgiler verebilecek kadar yetkin olsaydı ben de takılmazdım. Fakat malum motosiklet hakkındaki bilgisi çok sınırlıydı. Bu ve benzeri durumlar bizim gibi sevdalıların hevesini kaçırıyor. Düşünsenize motosikleti beğenmişsiniz almak istiyorsunuz, hevesli bir şekilde soruyorsunuz ve bu cevabı alıyorsunuz. Paramla rezil mi olacağım diyerek terk ederdim doğrusu.

Bir diğer konu ise, bir çok insan fuara sadece motosiklet için değil aynı zamanda ekipman bakmaya da gidiyor. Hatta şehir dışından gelenler bile var. peki ekipman bölümü ne alemdeydi? Açıkçası orayı da çok neşesiz buldum. Evet fiyatlar yükseldi, evet ekipman satışları düştü. Fakat firmaların yine de oraya bu kadar az ürün getirmeleri tuhaf. Birçok arkadaşım fuara kadar bekledi ama fuarda yeterince çeşit olmadığı için elleri boş döndüler.

Eğer soracak olursanız, hiç mi güzel şeyler olmadı, her şey mi kötüydü diye. Fuar katılımcıları arasından ticari kaygıları olanlardan ziyade gönüllü olanlar fuarı neşelendirdiler diyebilirim. Özellikle Türkiye Motosiklet Platformu'nun yaptığı işler ayrıca takdire şayandı. TMP' nin düzenlediği ödül töreninde benim de üyesi olduğum BauRiders(Bahçeşehir Üniversitesi Motosiklet Kulübü), 2019 yılının en iyi çıkış yapan üniversite motosiklet kulübü ödülünü alması özellikle sevindirdi. Bu ödülün haricinde mutlu olduğum şeylerden birisi de, fuarda gösterimi yapılan Türkiye'nin ilk motosiklet temalı filmi 'Şeytan icadı' nın gösterimiydi. Birçok arkadaşımı, dostumu ve tanıdığımı beyaz perde de görmek beni çok mutlu etti. Bu işin tamamen gönüllü yapılmış olması, verdiği mesajlar ve içtenliği dolayısıyla tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Özel olarak da sevgili arkadaşım Nazlı Yağmur Demirçal' ı ayrıca tebrik ederim. Başarılarının devamını dilerim.

Evet toparlayacak olursak fuar izlenimlerim böyleydi. Motosiklet fuarına birkaç motosiklet firması haricinde çoğunun hazırlıksız yakalanmış olduğunu gördüm. O hazırlıklı firmalardan, yeniliklerinden ve yeni motosikletlerinden sonraki yazımda bahsedeceğim. Diğerleri içinse, stantlarında nitelikli çalışan bulundurmadıkları, merak ettiğim motosikletleri kendi firmalarının çalışanları bile bilmediği için pek bahsetme gereksinimi duymuyorum. Düşündüğüm kadarıyla onların da ürünlerini tanıtmak, satış yapmak, firmalarına ait motosikletleri etrafta görmek gibi bir niyetleri yok. Yazının devamında görüşmek üzere güvenli sürüşler dilerim.