Evliliklerde Psikolojik Şiddet: Gözle Görülmeyen Yaralar

Evlilik, bireylerin hayatta en çok önem verdiği kurumlardan biridir. Ancak her zaman güllük gülistanlık bir tablo çizmez. Ne yazık ki, kimi zaman bu kutsal bağ, iki tarafın birinin ya da her ikisinin zarar gördüğü bir alan haline gelebilir. Fiziksel şiddet genellikle fark edilip üzerine konuşulsa da psikolojik şiddet, daha az görülüp anlaşılan, ancak etkileri bir o kadar derin olan bir sorun olarak karşımıza çıkabilir.


Psikolojik şiddet; manipülasyon, alay etme, sürekli eleştiri, sevgiden yoksun bırakma ve duygusal ihmal gibi davranışlarla kendini gösterir. Bu davranışlar, kişinin kendine olan saygısını yitirmesine neden olmak ya da kendisini çaresiz hissettirmek amacıyla yapılan eylemlerdir. Çoğu zaman bu türden şiddet, toplumun gözünden kaçar, çünkü fiziksel bir iz bırakmaz. Ancak ruhsal yaralar, fiziksel olanlardan çok daha derin ve uzun süreli etkiler yaratabilir. Psikolojik şiddetin depresyon üzerindeki etkileri de çarpıcıdır. Sürekli eleştirilen ya da yok sayılan bir birey, zamanla kendini yetersiz ve değersiz hisseder. Bu duygular, bireyin psikolojik dayanıklılığını zedeleyerek depresyon eğilimini artırır. Depresyona girmiş bir birey, içsel enerjisini kaybeder, hayata dair umutlarını yitirir ve yaşam kalitesi ciddi anlamda düşer. Bu durum, sadece bireyin kendisini değil, aynı zamanda çocukları ve diğer aile bireylerini de olumsuz etkiler.


Öncelikle, bu türden bir şiddetin varlığını fark etmek çok önemlidir. Toplumda bu konuda bilinç oluşturmak, bireylerin yaşadıkları sorunları tanımasına yardımcı olabilir. Psikolojik şiddet uygulayan tarafın davranışlarının yanlış olduğunu anlaması için uzman yardımı almak da kritik bir adımdır. Aynı zamanda, mağdurların kendi duygusal dayanıklılıklarını artırmak için destek gruplarına katılması ya da terapilere başvurması da oldukça değerlidir.
 

Toplum olarak, psikolojik şiddetin de en az fiziksel şiddet kadar ciddiye alınması gereken bir sorun olduğunu anlamamız gerekiyor. Çünkü sevgi ve saygı temelinde kurulan bir evlilik, sadece iki bireyin mutluluğunu değil, aynı zamanda geleceğin sağlıklı nesillerini de garanti altına alır.