Eş ve Çocuğa Satılan Daire ve Dükkanlarda Emsal Bedel (I)

0

Kendi arsası üzerine ya da başkasının arsası üzerine, belirli sayıda daire ve dükkan vermek suretiyle inşaat yapan müteahhitlerin, kendilerine kalan bazı daire ya da dükkanları; çocuklarına, eşine veya anne, baba, kardeş gibi yakınlarına sattıklarına da rastlanılmaktadır.

Bu gibi durumlarda vergileme yönünden iki ayrı durum söz konusudur. Bunlardan birincisi, daire ve dükkanın eşe, çocuklara veya yakınlara bağışlanması yani bir bedel alınmaksızın daire ve dükkanların bu kişiler üzerine tapu sicilinde kaydettirilmesidir. İkincisi de, sözkonusu kişilere, daire ve dükkanın, bir bedel karşılığında satılmasıdır.

Aşağıda, bu iki durum da, kısaca açıklanmıştır.

1- Daire ve Dükkanların Eşe Çocuklara veya Yakınlara Bağışlanması (Bedelsiz Devir ya da Satışı)

Gelir Vergisi Kanunu’nun “Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler” başlıklı 41. maddesinin birinci bendinde, teşebbüs sahibi ile eş ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar ile aynen aldıkları değerlerin gider olarak indirilmesi kabul edilmemiş, parantez içindeki hükümle de, aynen yani ayın olarak alınan değerlerin emsal bedeli ile değerlenerek, teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Daire ve dükkanların eşe, çocuklara veya yakınlara hibe edildiği yani bedelsiz devir ya da satışının sözkonusu olduğu durumlarda, taraflar açı­sından ortaya çıkan sonuçlar aşağıdaki gibidir.

a) Daire ve Dükkanı İvazsız (Bedelsiz) Olarak Alanlar Yönünden

Daire, kat ve dükkanların bedelsiz olarak iktisap edilmesi olayında, iktisap edenler yönünden, “veraset ve intikal vergisi” mükellefiyeti doğmaktadır. Bunlar, ilgili vergi dairesine, bir veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermek suretiyle, ivazsız olarak iktisap ettikleri daire ya da dükkanın rayiç bedelini beyan edecekler ve tahakkuk eden vergiyi de, 3 yılda, her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere 6 eşit taksitte ödeyeceklerdir.

3- Satmak Amacıyla İnşa Edilen Gayrimenkullerin Satılmasından Vazgeçilmesi Durumunda Mükellefiyetin Sona Erdirilmesinin Vergisel Boyutu

Vergi Usul Kanunu’nun “İşi Bırakmanın Tarifi” başlıklı 161. maddesinde “Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder...” hükmü yer almaktadır.

Bir faaliyete tamamen son verme ifadesinden, mükellefin elinde bulunan emtiaların ve işletmeye kayıtlı demirbaşların elden çıkarılması, satışının yapılması veya işletmeden adına fatura düzenleyerek çıkışının yapılmış olmasının anlaşılması gerekmektedir.