Dijital çağda işletme ve muhasebe yaklaşımı


İş dünyası; dijitalleşme sürecindeki yenilikler, yapay zekanın kullanılma derecesindeki artış düzeyi ve mega trendlerdeki gelişmeler ile baş edebilmek için iş yapısını ve yöntemlerini geliştiriyor.

İş dünyasının gelişen yeni yapısına karşılık muhasebe mesleğinin önderleri de muhasebe mesleğinin geleceğini küresel düzeyde şekillendirmek için düşünmek, tasarlamak ve yaratıcı olmak sorumluluğu içinde çalışmalarını yürütüyorlar.

İşletmeler varlıklarını sürdürebilmek için ekonomik faaliyetlerini güçlendirmek, üretimlerini artırmak, pazarlarını genişleterek sektör bazında ve/veya ürün bazında pazar payını artırmak için büyümek isterler.

Muhasebe meslek mensubunun bu bağlamda ortaya çıkacak yeni kuşak işlere liderlik yaparak müşterilerine hizmet verebilmesi için; kamu yararına odaklanarak dürüstlük, güven, tarafsızlık, doğruluk ve mesleki teknik nitelikler gibi etik değerleri temel alarak çeşitliliği, yeni teknolojileri ve yeniliği öğrenmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu çalışmada dijital dünyaya göre yapılanan küresel iş dünyasının beklentilerini karşılayacak küresel muhasebe mesleğinin şekillendirilmesi gerekmektedir.

Dünya yeni binyıla küreselleşme sürecinin doruğa ulaştığı, yeniliklerle kolaylaşan yaşamın yanında, toplumsal kontrol yapısındaki kırılganlığın tetiklediği ekonomik ve sosyal krizlerle girmişti. 2010 yılından bu yana dijital teknolojideki gelişmelerle başlayan bilgi ve bilginin data yapısındaki ilerici değişimin, ekonomik ve sosyal yaşama da yansıması ile birlikte, dünyada köklü bir değişim ve dönüşüm süreci tekrar başladı.

20 nci yüzyılın ikinci yarısında, başlangıçta siyaset, kültür ve ekonomi alanında gelişerek hukuk ve yönetim alanında desteklenen küreselleşme; günümüzde en büyük desteği yaşamdaki uygulama pratiğinden almaktadır. Ekonomide küreselleşme; uluslararası finansal entegrasyon sürecinde kredilendirme ve yatırım ile sermaye piyasasının uluslararası akışkanlığı ve uluslararasında faaliyette bulunan küresel işletmecilik alanlarında ortaya çıkmaktadır. Ekonomide küreselleşme sürecinde; özellikle yatırımların yönlendirildiği ülkelerdeki işletmelerin finansal raporlarına dayanılarak yapılan hesaplaşmada kullanılan verilerin, küresel işletmecilikte, farklı ülkelerdeki işletmelerin finansal raporlarının verileriyle eşdeğer olmaları gerekmiştir. Bu gereklilik sonucunda ortaya çıkan iki soruna uluslararası düzeyde yapılan düzenlemelerle çözüm getirilmeye çalışılmıştır.

Birinci sorunun çözümü, uluslararasında uygulanabilir bir muhasebe dili ve buna göre muhasebe düzeni kurulmasıdır. Bu sorun günümüzde uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları oluşturularak çözümlenmiştir. İkinci sorun ise, yatırım yapılan ülkedeki hesapların düzgün olması ve faaliyet sonuçlarının raporlanmasında kullanılan bilgilerin ve finansal tabloların doğruluğunun sağlanmasıdır. Finansal raporların doğruluğunun test edilmesi ise muhasebe denetim faaliyeti ile gerçekleşmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalarda dünyada yaşanan gelişmelerin ve toplumsal taleplerin de dikkate alınmasını gerektirmektedir.

Günümüzde bazı işletmelerden çıkar bekleyen paydaşların, işletmelerden finansal raporlama talebi ile yetinmeyerek yeni bir bakış açısı ile hazırlanan 'kurumsal raporlama' (entegre raporlama), talepleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Kurumsal raporlamanın içeriği 'finansal raporlama' ve 'finansal olmayan bilgi raporlaması' olmak üzere geniş alana odaklanmaktadır. Gelecekteki kurumsal raporlamanın içeriğinin, giderek artan bir kitleye dayanan öncül bir temelde olmak üzere, kurumsal bilgilere yönelik daha geniş ihtiyaçları karşılamak üzere genişletilme çalışmaları devam etmektedir. Kurumsal bir rapor dış çevre bağlamında bir organizasyon stratejisinin, yönetişimin, performansın ve umutların kısa, orta ve uzun vadede değer yaratmaya nasıl yol açtığı konusunda iletişim aracı olarak açıklama yapan kısa bir özettir.

'İş dünyasının' ve 'toplumsal geleceğin' hızlı ve dönüştürücü nitelikte olan 'yıkıcı bir yenilikle' karşı karşıya kalması sonucunda önemli bir değişim beklenmektedir. Bu durum işletmelerden çıkar bekleyen paydaşların kendi çıkarları doğrultusunda geleceğe ilişkin karar almalarını etkilemektedir. Böylesi bir ortamda alınacak kararların etkinliği; karar alınırken kullanılan bilgilerin doğruluğuna ve güvenilir olmalarına bağlıdır. Bu durum denetçilerin ve diğer muhasebe meslek mensuplarının faaliyetlerinin daha sağlıklı ve daha güvenli olması konusunda büyük bir talep yaratmaktadır.

Özellikle denetim bağlamında kamu yararının gözetilmesi, kamu güvenin sağlanması ve yüksek kalitede denetim gerçekleştirilmesi amacına yönelik bilginin sunulmasını sağlamak çok önemlidir. Bunun başarıyla gerçekleşmesi ve bir denetçinin ben bunu gerçekleştiririm diye meydan okuması için donanımlı olması ve gelişmelere göre bilgi ve becerilerini geliştirmesi gerekir.