Ne mutlu ki Cumhuriyetimizin 100. yılını çocuklarımla kutlama ve bu büyük günü bize armağan eden Atatürk'ü evlatlarıma bir kez daha anlatma şansına sahip oldum. Hissettiğim gurur ve mutluluk, Cumhuriyet'in bize kazandırdıklarını bu sancılı Dünya'da idrak etmek ve bu kazanımlardan vazgeçmemek için Cumhuriyet'e sahip çıkmak adına yapmam gerekenleri kızlarımla paylaşmak çok önemliydi. Bizi yönetecek kişileri seçmenin önemi bir yana öyle büyük kazanımlarımız var ki kısaca bu yazımda onlara değinmek istiyorum. Hele biz kadınlar için Cumhuriyet'in ne büyük bir nimet olduğunu anlatmak istiyorum.
Öncelikle Cumhuriyet güllük gülistanlık herşeyin dört başı mamur olduğu bir dönemde ilan edilmedi. 7 düvele karşı yoklukla verilen savaşlar, fakirlik, halkın eğitim düzeyinin düşük olması, kırsal nüfusun yoğunluğu gibi pek çok olumsuzluk vardı. Tüm bunlara rağmen halk muzaffer bir komutanın ardından inançla onun yolunu takip etti. Bu komutan tüm koşullar kendi saltanatını kurmasına müsaitken en zorunu seçti. Bağımsızlık onun karakteriydi. Bu karakteri çok sevdiği Türk halkına da aşılamalıydı. O bir padişah olmak yerine halkının seçtiği bir lider olmayı tercih etti. Bu büyük lider Mustafa Kemal Atatürk'ün ilan ettiği Cumhuriyet şu an içinde bulunduğumuz coğrafyada bizim yüzümüzü aydınlatmaya devam ediyor.
Cumhuriyet' in Türk halkına kazandırdığı en büyük hak öncelikle yaşama hakkıdır. Padişahlık döneminde tek bir kişinin ağzından çıkacak bir söz ile sona erebilecek bu durum yasalarla koruma altına alınmıştır.
Sağlık alanında tüm vatandaşların hangi statü de olursa olsun eşit hizmet alması sağlanmıştır.
Sadece belirli bir zümreye ait olan eğitim alma hakkı köyden kente herkes için koşullar eşit olacak şekilde düzenlenmiştir. Kadınların eğitimine bilhassa önem verilmiştir.
Kadınların nüfus sayımlarında tarlada koşulan öküzler bile sayılırken sayıma katılmadığı bir ortamda Cumhuriyet sayesinde seçme ve seçilme hakkı alması sağlanmıştır. Avrupa ülkelerinde bile o tarihlerde böyle bir hak yokken küllerinden doğmuş bir ülkede kadına bu değer ve eşitlik verilmiştir.
Kişilerin fikirlerini özgürce dile getirmesi Cumhuriyet'in ilanı ile güvence altına alınmıştır. Anayasanın 25. Maddesi ile farklı düşüncelerin özgürce bir arada yaşayabilmesinin temelleri atılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan tüm vatandaşların inançlarının gereğini serbestçe yerine getirmesine imkan verilmiştir.
Halkın özel hayatının ihlal edilmesine engel olmak amacıyla vatandaşların özel hayatları Cumhuriyet'le güvence altına alınmıştır. Herkesin aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı anayasa ile korunmaktadır.
Halkın yönetimde söz sahibi olmadığı, yönetimi denetleme imkanı bulunmadığı günlerden herkesin dilek, istek ve şikayetlerini iletmesine imkan sağlayacak günler Cumhuriyetle gelmiştir. Kişilerin yetkili makamlara, TBMM'ne dilekçe vererek ulaşmasının önü açılmıştır.
Cumhuriyet öncesi kişilerin konutlarının gerekli görüldüğü hallerde izin dahi alınmadan ellerinden alınması sorunu Cumhuriyetle sona ermiştir. Anayasa ile hiç kimsenin konutuna, özel mülküne izinsiz girilmemesi güvence altına alınmıştır.
Cumhuriyet' in ilanı ile birlikte endüstriyel anlamda büyük atılımlar yapılmış; Türkiye'nin en önemli fabrikaları kurulmuştur. Ekonomik açıdan ilerlemek için bankalar ve ilk milli sigorta şirketleri açılmıştır.
Dünya ile aramızdaki saat, ölçü birimi, takvim gibi konularda olan farklılıklar ortadan kaldırılmış. Dünya ile entegrasyon kurulmuştur.
Medeni Kanunun kabulüyle kadınların evlilik, boşanma ve miras konusunda statüleri güçlendirilmiştir.
Tüm bunlar ve belki aklıma gelmeyen daha fazlası Cumhuriyet sevdalısı olmamız için yeterli. Ve bize bu günü armağan ve emanet eden o büyük lidere; Atatürk'e saygı ve hayranlık duymamız içinde yeterli. İyi ki varsın Cumhuriyet; iyi ki liderimiz olmuşsun Mustafa Kemal Atatürk.