Cumhuriyet Fazilettir, Düşman Olana Eziyet

Büyük Türk Milletinin yedi düvele karşı verdiği mücadeleden sonra ilan ettiği Cumhuriyetimizin 96'ıncı yıl dönümü kutlu olsun. Millet olarak en büyük milli Bayramlarından birini kutluyoruz. Söze başlamadan büyük dava adamı muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın da doğum günü kutlu olsun.

'Cumhuriyet Fazilettir' şu söz üzerine Fazilet Partisi zamanında büyük bir kampanya hazırlamış, muhterem Recai Kutan Beyefendi'ye sunmuştum. Kutan'ın imzası ile yayınlanacak afişte şunlar yazılıydı:

'Aziz Milletim;

Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluşunun 75'inci yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Cumhuriyet Fazilettir' sözü en en önemli ilkemizdir. Fazilet Partisi Cumhuriyet'i daha da yüceltmek için iktidara taliptir. Bütün Halkımızın 75'inci yılını kutluyorum'

Recai Bey'in isteği üzerine Genel İdare Kurulu üyelerine bir sunum bile yaptım. Bu bir siyasi kampanya idi. Kadın, çocuk, spor, tarih, siyasi vizyon içeren sloganlar afişte yer alıyordu. Laikliğe karşı eylemlerden dolayı kapatılan Refah Partisi'nden sonra aynı tehditle karşılaşan Fazilet Partisi için de bulunmaz bir slogandı. Türkiye genelinde BillboardCumhuriyet Fazilettir sözleriyle süslenecekti.

Kampanya Necmettin Erbakan hocamız tarafından da çok beğenildi. Teşekkür etti. Cumhuriyet dönemi yapılan kalkınma hamlelerini uzun uzun anlattı. Hatta kendisinin kalemle yaptığımız kampanya çalışmalarından birinin üzerine bir notu dahi vardı. Erbakan Hoca 'Doyasıya Demokrasi Türkiye'nin Hakkı' afişindeki şu sözlere onay vermişti:

'Cumhuriyet beden, Demokrasi ise ruhtur. Cumhuriyetsiz bir demokrasi olamaz. Cumhuriyet'in 75'inci yaşında daha özgür, daha sivil, daha katılımcı bir toplum özlemi var. İnsanımız demokrasi pınarından kana kana içmeli.'

Ancak afiş içerisinde kullandığımız fotoğraflarda; kadın bir polis memurunun başörtülü öğrenciyi zorla götürmesi, TBMM Genel Kurulu, Şehit cenazesi, kucağında çocuğu olduğu halde yerde oturarak ellerini açmış bir kadın ve Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafı vardı. Erbakan hoca Erdoğan fotoğrafının çıkarılmasını istemişti. Erbakan Hocamın ikinci ambargosu ise 'Haydi Prangaları Kırmaya' yazılı afişe olmuştu. Afiş Erdoğan'ın fotoğrafı altında Güneri Cıvaoğlu'nun 24 Eylül 1998 yılında Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde yayınlanan makalesindeki 'Onu, ömür boyu seçilme hakkından yoksun bırakacak pranga, sadece Fazilet Partisi Meclis'e çok kuvvetli girerse kırılabilir' sözlerini kopmuş bir zincir ile tasviri anlatıyordu.

Fazilet Partisi'ni bir kişiye indirgemeye karşı gelen Erbakan'ın tezi 28 Şubat döneminde siyasi yasaklı olan dava adamları İbrahim Halil Çelik, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, Şevket Kazan, Ahmet Tekdal'ın afişte yer alması gerektiğine ilişkindi. Ya kendisi? Milli Görüş'ün lokomatifi, lideri niye yoktu? Haksız yere siyasi yasağı konulmasına bu kampanya içinde 'Ben niye yokum?' diye bir kere bile sormadı, kendisinin ne ismini ne de fotoğrafının konulmasını istedi.

Sonradan ismi yenilikçilere çıkmış bir takım üyelerin inanılmaz bir direnci ile karşılaşmıştık. Hatta Erdoğan'ın resmine karşı çıkıp 'Hocam bu bir kadro hareketidir. Bir kişiye indirgemeyelim' diyenler de onlardı. Fazilet'in öne çıkması Erbakan'ın öne çıkmasıydı. Hele hele bu kampanya ile İslami siyasi hareketin en demokrat vitrinli partisi Cumhuriyet'e sahip çıkması bütün denklemleri bozacak, Anayasa Mahkemesi gündemine gelecek kapatma davası güme gidecekti. Anlaşılıyor ki Fazilet içinde de partinin kapatılmasını isteyip Milli Görüş'ü gömmeye meraklı siyasiler vardı. FETÖ'nün istediği olacak merhum Abdurrahim Karakoç'un 'Fazilet'i gelin ettik dul çıktı' şiirindeki dizeler gerçek olacaktı. Fazilet kapandı. Ondan sonra olanlar malum.

Halbuki Cumhuriyet bizimdi. İliklerimize kadar bunu hissetmek yeminli vatan millet düşmanlarına bunu söylememiz, haykırmamız gerekir.

Sözün burasında yine üstadın Türk Tefekkürü'ne başvurmamız gerekiyor:

'SON TÜRK DEVLETİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN MÜSLÜMANLIĞI İSTİKLAL MARŞIYLA TESPİT VE TESCİL EDİLMİŞTİR:

İstiklal Marşımız da bütün dizeleriyle TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN MÜSLÜMANLIĞININ BİR BİDAYETİ, HİDAYETİ, MÜHRÜ, İLAMI, İLANI, TESPİTİ ve TESCİLİDİR.

'La tahzen – korkma' diye başlar istiklal marşı. Kutlu rasulün hicret yolunda sadık arkadaşına dediği gibi. Evet Müslüman Türkün hürriyete ve izzete olan hicreti istiklal marşıyla başlamıştır. Ve şu gizli manayı fısıldamıştır: 'Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak/ Müslüman Türk bir gün ayağa kalkacak' Şimdi anlaşılıyor mu istiklal marşına düşmanlık neden yapılıyor?.

Tarihte Çin'de, Hint'te, İran'da İspanya'da birçok Türk devleti kurulmuştur. Osmanlı'dan uzun yaşayan kuvvetli kudretli Türk devletleri yaşamıştır. Fakat bir çelik çekirdek olduğunu yeni yeni göstermeye başlayan Türkiye Cumhuriyeti, esas anayasası olan İstiklal Marşı ile Müslümanlığını daha başından tespit, tescil ve ilan etmiştir ve fakat çaşıtların gözleri görmemiş, kulakları duymamıştır. Ne yazık ki Müslümanlar da bunu anlayamamışlardır.

Abbasilerdeki Türklerin rolünü iyi tetkik etmek lazım. Abbasilerdeki Türkler, Memlüklüler, Kölemenler, Hindistan'da Frengistan'da, Arap'da, Acem'de, İran'da Türkleri, Türklerin kurdukları devletleri ele almalı iyice tetkik etmelidir. Babürşahlar, Harzemşahlar vs… kimdir?'

Hal böyle iken Cumhurbaşkanının vereceği resepsiyona 14 yıl aradan Ertuğrul Özkök'ün davet edildiğini öğrenince Fazilet Partisi ile ilgili anıya gerek gördüm.

Ertuğrul Özkök'ün manşetlerini hatırlar mısınız?

- Gerekirse Silah Bile Kullanırız

- 411 El Kaosa Kalktı

- Tank Sesleri

Özkök için müjdeli bizim için endişeli haberi de Ak Parti mahallesinde yazıp çizip konuşan yazarın duyurması da ilginç değil mi?Geçenlerde İstanbul'a gelen Amazon.com'un kurucusu ve Washington Post'un sahibi Jeff Bezos'un artçıları böylelikle ortaya da çıkıyor. Cemal Kaşıkçı anıtı açan Bezos taşa el bastı, kimilerine sarıldı.

Böylelikle Ak Parti medyasını yeniden şekillendirmeye niyetli Bezos resepsiyona davetiye, TV8'e yönetim kurulu üyelerini ataması boşuna değil.

Paşam; 'Cumhuriyet Fazilettir, Düşman Olana Eziyet' sözümüz boşuna değil.