Bugün 18 Mart, Çanakkale destanının yıl dönümü…
Bugün, vatanın her köşesinden gelip omuz omuza vererek 'Çanakkale geçilmez' diyen ecdadımızı anmamızın ve onları anlamamızın günü…
Bugün, geleceğe odaklanmanın, gelecek için çalışmanın yanında geçmişimize de dönüp bakmamızın, bizi bugünlere getiren değerlerimizi anlamamızın ve bugün sahip olduğumuz bağımsızlığımızı canları pahasına koruyan atalarımızı anlamamızın yıl dönümü…
109 yıl önce, atalarımız, vatanlarına duydukları aşkı, Çanakkale ruhunda somutlaştırarak bizlere emanet bıraktılar. Bu kutsal emaneti gönüllerimizde taşıyarak, atalarımızdan kalan değerleri gelecek kuşaklara aktarmamız, atalarımıza borcumuz, geleceğe sorumluluğumuzdur.
Çanakkale ruhu, sadece ulusal olarak bir zafer değil, küresel olarak bir barışı da ifade ediyor. Özellikle yakın coğrafyamızda en acı bir şekilde şahit olduğumuz savaşların yerini barışa bırakmasını dilediğimiz bugünlerde, sahip olduğumuz barış kültürünün insanlık için önemi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Anzak askerlerinin ailelerine yazdığı mektupta yer alan sözlerinde ifade bulmaktadır.
'Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.'
Bu sözler, bu toprakları arzın ruhunun merkezi kılıyor.
Bu sözler, bu kadar acı yaşanan günümüzde, örnek alınması gereken bir hümanizma abidesidir.
Bir birey ya da kurum olarak geleceğe güvenle bakmanın yolunun değerlere sahip çıkmaktan geçtiğine inanıyor, cesaret, fedakarlık ve vatan sevgisi ile imkansızı başaran atalarımızın ruhlarını şad ederek, küresel duygu ve değer köprüsünden geleceğe yürüyoruz.
Bir refah toplumu olmanın, gelişmiş ülkeler içinde yer bulmanın yolu sadece ekonomik kalkınma ile sağlanamaz. Bir kuşun iki kanadı gibi, ekonomik alandaki başarılar yanında varlığımızı borçlu olduğumuz değerlere de sahip çıkmalı, bizi geleceğe taşıyacak değerlerimiz ile geleceğe yürümeliyiz.
Değer bilirliğimiz inşa edeceğimiz geleceğimizin temel taşı olacaktır.
Bugün, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitlerine şiirinin,
Sen bu avizenin altında bürünmüş kanına
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına.
Mısralarında ifade ettiği gibi vatan aşkıyla, kardeşçe yaşamamız için canlarını siper eden şehitlerimize mehtabı götürmemizin yıl dönümü…
Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal ve hayatlarının ilkbaharında, bizlere bugünü kazandırmak için toprağa düşmüş şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, rahmet ve minnetle anıyorum.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!