Bütçenin kaynak yaratması ve rasyonel kullanılması

mah.koks@gmail.com

Devletlerin gelir ve giderlerinin detaylarıyla birlikte yer aldığı milli bütçelerin kapsamları ülkeden ülkeye bazı farklılıklar göstermektedir. Ülkemizde de kamu kesimi genel tanımı kapsamında çeşitli kurumsal yapılar olduğu ve başta merkezi yönetim olmak üzere mahalli idarelerin ve diğer kaynak barındıran ve harcama yapan mali kurumsal mekanizmaların ve fonların işlevlerini bütçeleri aracılığıyla gerçekleştirmeye çalıştıkları bilinmektedir. Makro ekonomideki tüm olumlu veya olumsuz gelişmelerin kamu kesimini oluşturan bütçelere yansıması ve en başta da merkezi yönetim bütçesinin etkilenmesi doğal bir sonuçtur. Dolayısıyla, bütçelerin performanslarının ekonominin hem nedeni hem de sonucu olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle merkezi yönetim bütçesine bu kapsamda çok önem vermek ve bu bütçe yapısını kuvvetlendirmek öncelikli bir konu olmalıdır. Bu bağlamda yaklaşım değişikliklerine gidilmesi ve gereken bazı adımların ivedilikle atılması zorunluluk oluşturmaktadır. Şimdi de bunları sıralayalım:

  • Kamu kurum ve kuruluşlarında büyük ve ciddi bir tasarruf seferberliğine girilmesi,
  • Bütçenin hazırlanmasında ve uygulanmasında bütçenin klasik ilkelerine uyulması,
  • Bütçe harcamalarına esneklik getiren hükümlere bütçe kanunlarında yer verilmemesi,
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi alanlarında gelir yaratma potansiyellerinin araştırılması ve bu alandaki kaynakların artırılması,
  • Bütçe dışındaki kamu kaynaklarının asgari düzeyde tutulması ve bütçede toplanması,
  • Kurumsal ödenek alışkanlıkları ile kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerindeki değişiklikler dikkate alınarak; sıfır tabanlı bütçe uygulamasından yararlanılması,
  • Bütçe önceliklerinin güncelleştirilmesi ve değiştirilmesi,
  • Transfer harcamalarının yeniden değerlendirilmesi,
  • Ülkemizde uygulanan şekliyle kamu özel sektör işbirliği modelinin ekonomi üzerinde yarattığı ve yaratacağı olumsuzluklar dikkate alınarak, kamu yatırımlarına farklı ve rasyonel bir çözüm getirilmesi,
  • Zorunluluk oluşturmayan ve kaynak israfına neden olan kamu faaliyetlerinin sonlandırılması,
  • Yeni kamu kurumları ve birimleri kurma konusunda gelen taleplerin çok ciddi olarak ve çeşitli boyutlarıyla değerlendirilmesi ve ilave harcama alanlarının asgari seviyede tutulması,
  • Geçmişten günümüze kadar uygulanan teşvik ve destekleme politikalarının her yönüyle analiz edilmesi ve bu alandaki uygulamaların ve sonuçlarının sıkı bir şekilde denetlenmesi,
  • Yeni borçlanmalarda bütçedeki faiz yükünün azaltılmasına yönelik bir yaklaşım gösterilmesi,
  • Vergi, sigorta primi ve çeşitli kamu alacaklarına ilişkin olarak çok sık gündeme gelen gerek ana borcun gerek faiz ve cezaların; taksitlendirilmesi, ertelenmesi ve silinmesi gibi çeşitli uygulamaların, bütçe disiplinini ve vergi verme yükümlülüğünü zafiyete uğrattığının dikkate alınması,
  • Toplumun geniş bir kısmının uzlaştığı bir vergi reformunun yapılması,
  • Vergi istisna ve muafiyetleri konusundaki esnek yaklaşımın daraltılması,
  • Devlete olan çeşitli yasal mali yükümlülüklerini yerine getirmemeyi alışkanlık haline getiren kurumsal ve kişisel muhataplara çeşitli mali müeyyideler getirilmesi,
  • Temsil ve ağırlama giderlerinin azaltılması ve bu imkandan yararlanan makam sayılarının daraltılması,
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının taşıt alımları ile taşıt kiralamalarının asgari seviyeye çekilmesi,
  • Kamunun hizmet binası ihtiyaçlarının kiralama yerine hizmet binası yaptırılarak karşılanması,
  • Kamunun kendi personel varlığı da dikkate alınarak; her alanda ve yaygın olarak hizmet alımına yönelme yaklaşımına son verilmesi,
  • Kamuya personel alımı sisteminin yeniden düzenlenmesi ve istisnai memuriyet uygulamasının kamuya sınavsız geçiş yolu olarak kullanılmasının önlenmesi,
  • Kamuya ait gayrimenkullerin; kamu kurum ve kuruluşları dışındakilere satış, kiralama ve tahsis gibi çeşitli usullerle devredilmesine ilişkin işlemlerde bedelin piyasa rayiçlerinde gerçekleşmesini sağlayıcı ilave düzenlemeler yapılması,
  • Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması,
  • Kurumsal geçmişi ve deneyimleri dikkate alınarak Maliye Bakanlığı'na; kamu kesiminin tümüne yönelik olarak, kamu kaynaklarının etkin ve tasarruflu kullanımı konusunda geniş yetkiler ve yeni görevler verilmesi,
  • Bütçe paydaşlarını oluşturan kamu kurum ve kuruluşlarının üst ve ara kademe yöneticilerinin harcamalar ve israf konusundaki yaklaşımlarının ve duyarlılık derecelerinin; bu kişilerin bürokratik görevlere atanmaları, terfileri ve bürokratik yaşamlarının geleceği açısından etkin bir parametre olacağına ilişkin olarak topluma ve bürokrasiye mesaj verilmesi,
  • Kamunun makine ve teçhizat alımlarında; gelecekteki teknolojik değişiklikler sonucunda alınan malın çok kısa süre içinde atıl kalmayacak bir alım politikası oluşturulması ve bu tür cihaz alımlarında yedek parça ve servis konusundaki bağımlılığın yüksek maliyetlere neden olmamasını sağlayacak tedbirlerin alınması,
  • Kamu alımlarında alıma konu olan ihtiyacın zorunluluğu tartışılmalı, bu ihtiyacın karşılığı mal ve hizmetlerin gereğinden fazla alınmaması ve gerekli rekabetin sağlanması,
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının gayrimenkul dahil her türlü varlıklarından ve imkanlarından gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının da yararlanmasını sağlayacak bir kamu aklının yaygınlaştırılması,
  • Kamudaki her türlü organizasyonun kamunun kendi kapalı ve açık alanlarında yapılarak, ilave harcamaların önlenmesi,
  • 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun yeniden gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi,
  • Kamu zararlarının, kamu zararına neden olan kişilerden ve kurumsal yapılardan tazminine ilişkin süreçlerin hızlı sonuç alınan bir sisteme dönüştürülmesi,
  • Kamudaki iç ve dış denetim mekanizmalarının etkinliğini artıracak düzenlemeler yapılması,
  • Sayıştay'ın denetlediği kamu kurum ve kuruluşlarının kapsamının genişletilmesi.