BSH Ev Aletleri Grubunun Gelişen Pazarlar Bölgesi (REM) CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, hem Türkiye hem de Gelişen Pazarlar Bölgesi'ne yatırımlarının devam edeceğini belirterek, "Önümüzdeki 5 yılda Türkiye'ye yaklaşık 500 milyon avro yatırım planlıyoruz." dedi.
 

Bölgenin 2024'teki performansını değerlendirmek ve gelecek hedeflerini paylaşmak üzere BSH Ev Aletleri Grubunun Gelişen Pazarlar Bölgesi CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın ile BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi CFO'su ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sedef Ataman sözcülüğünde İstanbul'da basın toplantısı gerçekleştirildi.
 

Toplantıda konuşan Sığın, dünya çapında 38 fabrikası ve 60 bini aşkın çalışanı ile BSH'nin dokunduğu en büyük coğrafya olan Gelişen Pazarlar Bölgesi'nde güçlü bir yılı geride bıraktıklarını söyledi.
 

130 ülke ile çok geniş bir coğrafyada 4,6 milyarlık büyük bir nüfusu barındıran bölgede, 2024'te büyümeyi sürdürmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Sığın, "13 iştirak, 9 fabrika, güçlü global marka portföyü, yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz ile Gelişen Pazarlar Bölgesi, büyüme potansiyelini 2025'te de koruyor. Başta Türkiye olmak üzere bölgeye yatırımlar devam edecek." ifadelerini kullandı.
 

Sığın, Suudi Arabistan, Güney Doğu Asya ve Güney Afrika'da da büyüme ivmesinin devam ettiğini, ayrıca Hindistan'da bulaşık yıkamada yeni bir devir başlatıldığını vurguladı.
 

Elde yıkama kültürünün yaygın olduğu ülkede bulaşık makinesi kategorisinin geliştiğine işaret eden Sığın, "Yeni nesil ürünlerimizle, elde yıkamaya kıyasla su ve enerjiden tasarruf sağlarken aynı zamanda daha kısa sürede daha hijyenik bir yıkama deneyimi sunuyoruz." diye konuştu.
 

Sığın, bu gelişmelerle bölgenin daha da güçlendiğine değinerek, Gelişen Pazarlar Bölgesi'nde başarının taşıyıcı gücünün ise Türkiye olduğuna dikkati çekti.
 

Grubun en büyük üretim tesisinin Türkiye'de bulunduğunu ve buradan 150 ülkeye ihracat yaptıklarının altını çizen Sığın, "8 binden fazla çalışanımız, yaklaşık 400 kişilik AR-GE ekibimiz ve Türkiye'nin ilk sertifikalı AR-GE merkezi ile Gelişen Pazarlar Bölgesi'nin kalbi olarak konumlanıyoruz." diye konuştu
 

Çerkezköy'ün bu özellikleri ile eşsiz bir konumda olduğuna dikkati çeken Sığın, BSH Türkiye'nin, üretimden satışa kadar pek çok alanda bölgeye öncülük ettiğini belirtti.
 

Sığın, "Bu başlıklardan biri de dijital dönüşüm. Çerkezköy'de açılan Future Lab inovasyon merkezi, global uçtan uca izlenebilirlik ve bağlantı projelerine liderlik ediyor. Burada sunulan eğitim ve deneyimlerle Türkiye, BSH'nin dijital yolcuğuna rehberlik sunuyor." şeklinde konuştu.
 

hHem Türkiye hem de Gelişen Pazarlar Bölgesi'ne yatırımlarına devam edeceklerini söyleyen Sığın, gelecek 5 yılda Türkiye'ye yaklaşık 500 milyon avro yatırım planladıklarını aktardı.
 

BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi CFO'su ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sedef Ataman da yılı yine çift haneli büyüme ile kapatmayı beklediklerini bildirdi.
 

Ataman, bölgenin her yıl yüzde 10 üzerinde büyüdüğünü hatırlatarak, "2024 küresel ve yerel pek çok zorluk yanında fırsatları da beraberinde getirdi. Büyüme stratejimiz doğrultusunda temkinli ve akılcı adımlar attık. Sonuç olarak da büyümemizi koruduk ve yılı yine yaklaşık yüzde 10'un üzerinde bir büyüme ile kapatmayı umuyoruz." şeklinde görüş belirtti
 

İşin kalbinde "insan" unsurunun yattığını ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan ürün ve hizmetlerini tüm bölgede 10 bini aşkın çalışanıyla tüketicilere ulaştırdıklarına değinen Ataman, bölgedeki beyaz eşya pazarının 2030'da 51 milyar avroya ulaşmasının beklendiğini paylaştı.
 

Letonya Büyükelçisi Hasans: Türk iş dünyasına kapılarımız açık Letonya Büyükelçisi Hasans: Türk iş dünyasına kapılarımız açık

2025 fırsatlar ve zorluklarla geliyor
 

2025 yılı için değerlendirmelerde bulunan Ataman, beyaz eşya sektörünün geleceğine yönelik beklenen kritik fırsatları ve zorlukları paylaştı. Fırsatlar arasında artan tüketici talebinden bahseden Ataman, genişleyen orta sınıf ve kentleşme sürecinin, beyaz eşya talebini artırdığını söyledi. Ataman zorlukları ise şöyle sıraladı: “Küresel ve yerel ekonomilerdeki dengesizlikler, maliyet yönetimi ve fiyatlandırma stratejileri üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor. Yüksek enflasyon, tüketici alım gücünü azaltarak talepte dalgalanmalara yol açabiliyor ve kârlılık hedeflerini etkileyebiliyor.”