Biz böyle bilmiyorduk

Okullar açıldı. Kayıt dönemi bitti. Benim ilköğretimde okuyan iki çocuğum var. Büyük olanı özel okuldan aldık. Okul ücretleri can yakıyor ne de olsa. Verilen eğitimden de memnun olmayınca çözümü evimize yakın devlet okulunda aradık.
 

Haberlerde söylenen neydi? İlköğretimde kayıt parası yok. Evet yok, adı kayıt parası değil çünkü. Adı bağış. Bağış isteğe bağlı yapılır değil mi?  Meblağ belirlenmez.  Ancak devlet okulunda işler böyle değilmiş. Bir üst limitle kapı açılıyor, bize 35.000 den başladı mesela. Çocuğun ikameti burası dedik, nakil olacak. Almak zorundasınıza kadar geldi konu. Zorunda oldukları konuda bir öğrencinin evinin yakınında 7. Sınıfa başlayacak olması. Okul mülkünden arsa payı almıyoruz yani.
 

Babamız sakin, ben alı al moru mor. Karşımdaki kişiler okul yöneticisi değil, okul aile birliğinde görev yapan veliler. Onlarında çocukları bu okulda öğrenci.  Neyse… zaten nakille gelen öğrenci kayıtları dolmak üzere denildi. Cümlenin açılımı : parayı verirsen kayıt olabilir, yoksa kayıt edemiyoruz kontenjan kapandı. Bence utanılacak bir durum. Nerde okutayım çocuğumu dedim. Ev de mi eğitim vereyim? Evine en yakın yere nakil oluyoruz. Mecbur kayıt olacak. Tabi daha içimden saydıklarım var, onlar bende kalsın. Sonuç : pazarlık sünnettir.
 

20.000 TL’ye düşen kayıt ücreti eşimin hatırına 15.000 TL olarak banka hesabına yatırıldı. Açıklamaya okul aile birliğindeki veli bağış olarak belirtmemizi özellikle rica edildi. Netice olarak kayıt işlemi yapıldı.
 

İkameti tutan, nakille gelen bir öğrenci için bağış adı altında biz bu ödemeyi yapmak zorunda bırakıldık. Okul aile birliği olarak kurulan bu yapının amacı velilerden kayıt ücreti almak olmamalı. Durumu olmayan çocuklar için yapılan destekler, sosyal anlamda yapılan etkinlik planlamaları elbette vardır. Ancak bizim ilk temasımız bu şekilde gerçekleşti. Sonrasında CİMER e başvuru yapmak istedim. Ancak bu aşamada da öğrenci TC numarasının isteniyor olması bu başvuruyu yapmamı engelledi.
 

Devlet okullarının durumu malum diye düşünenler vardır. Elektrik, doğalgaz, su, temizlik  ve  diğer sarf malzeme giderlerinin tamamı devlet bütçesinden karşılanmıyor. Bende bir veli olarak bu durumun farkındayım. Ancak burada sıkıntı yaratan durum bir meblağ belirlenmesi ve olayın pazarlığa dönüşmesi. Ayrıca kişinin zorunlu bırakılması.
 

Sonuç olarak parasız eğitim ütopik olmanın ötesine geçemiyor ve bizler veli olarak anlatılanları yaşamıyoruz.