Ticari amaçlı alınıp satılan binek otomobil KDV indirim sorunu yokken sorun varış gibi sorun çıkartıyoruz. Burada yaşanan sorun anladığını anlayamamakta.
Son günlerde bazı meslektaşların incelemelerde karşılaştıkları yasal gerekçesi olmayan yaptırımlar karşısında konuyu gereğinden fazla tartışmaya açması ve tabiri caizse tekeden süt çıkarmak için yasaları zorlamaktadır. Burada sorun öncelikli olarak karşıdakinin ne anlayıp neyi anlattığı değil bizim ne anladığımızdır. Yanlış hiçbir zaman doğruya örnek olmaz bu bir özelgede verilen bilgide olsa. Konuyu Vergi Usul Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunun gerekçesi ve konuluş maksatları acısından incelediğimizde ortada hiçbir sorun olmadığı anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; 213 sayılı VUK 3.maddesinde vergi kanunlarının uygulanması ve ispatı başlıklı düzenlemede aşağıdaki hüküm yer almaktadır. Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır. İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Bu düzenlemede özellikle vergi kanunların; lafzı ve ruhu ile hüküm ifade ettiği ,vergi kanunlarının konuluşundaki maksat ile vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması kanunun uygulanmasının da temel amaç olmuştur. Bu hükümden hareketle ticari amaçlı (alım-satım) olarak edinilen binek otoların 3065 sayılı yasanın 30/b hükümlerine göre KDV'sinin indirimi konusun da bir sorun olmadığı çok açık bir şekilde anlaşılacaktır.
Katma Değer Vergisi; Harcama üzerinden alınan bir vergi olup üretilen mal veya hizmetin her aşamasında yaratılan değerin vergilendirildiği, özü itibariyle nihai tüketicinin katlanmak zorunda kaldığı bir tüketim vergisidir. Katma Değer Vergisi sistemi alım-satıma konu edilen mal ve hizmetlerin el değiştirilmesi anında vergilendirilmesini ön görmekte olup bu husus yasanın gerekçesinde 'Bu vergi sisteminin ekonomik olaylara karşı tarafsız ve vergi yükü açısından nötr olan özelliği nedeniyle halen yürürlükte bulunan muamele vergilerinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri giderecektir. Uluslar arası ekonomik ilişkilerimiz ve özellikle ihracatımızın gelişmesi açısından da yarar sağlayacaktır.' şeklinde ifade edilmiştir.
KDV'nin en önemli özelliği indirim sisteminin olmasıdır. KDV uygulamasında vergiyi doğuran olayın işlemin her aşamasında vergiye tabi tutulması ve bu işlemlerinde kendi sistematiği içinde yüklenilen verginin indirim konusu yapılarak beyan edilmesi modern ve çağdaş vergi sisteminin gereğidir. KDV'si istisnai durumlar hariç hiçbir şekilde bir maliyet unsuru oluşturmaz
3065 sayılı KDVK madde-58 Verginin Gider Kaydedilemeyeceği; Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez
Vergi İndirimi, KDV kanun da 29. madde de aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:
a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,
b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,
İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi, 30. madde düzenlenmiş olup bu maddede binek otomobillerin KDV indirimine ilişkin düzenleme aşağıdaki şekilde yer almaktadır.
b) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi,
(Yasa koyucu bu madde de yapılan düzenlemeyle şirket ortaklarının veya gerçek kişilerin şahsi işlerinde kullanılmak üzere satın almış oldukları özel otomobillerini kendi adlarına değil de işletmenin aktifine kayıt edilerek vergi kaybına sebebiyet verilmemesini amaç edinilmiştir.)
Bu madde metni 3065 sayılı kanunu 2 kasım 1984 tarih ve 18563 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve 1 ocak 1985 tarihinde yürürlüğe girecek olan ilk metninde "İşletmeye ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi," olarak yer almaktaydı. Uygulamada özellikle araç (binek oto) kiralama faaliyetinde bulunan firmalarının kiralama faaliyetlerini yerine getirmek için kullanmak üzere satın almış ve işletmeleri adına tescil ettirildikten aktiflerine kayıt etmiş oldukları binek otomobillerin alımında yüklenilen KDV'sinin bu düzenleme kapsamında indirim konusu yapamamalarının vergi tekniği ve KDV'sinin ruhuna aykırı bir vergilendirmeye neden olduğu için bu madde metninde 3297 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle değişiklik yapılarak 'Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere' metni eklenmiştir. (Yürürlük 20/6/1986) Yapılan değişiklikten de anlaşılacağı üzere metinde yer alan "İşletmeye ait binek otomobillerinin' ifadesinde ki kasıt firmaların faaliyetlerini devam ettirmek için iktisadi kıymet niteliğinde almışmış oldukları ve 254-Taşıtlar Hesabına kayıt ettikleri binek otomobilleridir.
Bu düzenlemenin dışında 6 Nisan 2008 tarihli ve 26839 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2008/13426 sayılı BKK ile aşağıdaki şekilde düzenlemede yapılmıştır. 'Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (b) bendine göre binek otomobillerin alımında yüklenilen katma değer vergisini indirim hakkı bulunan mükelleflerin, kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek üzere iktisap ettikleri ve 31/12/2007 tarihi itibarıyla aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslime konu olması halinde bu teslimde % 1 katma değer vergisi oranı uygulanır.'
Yapılan bu düzenlemede yer alan 'işletmek üzere iktisap ettikleri ve 31/12/2007 tarihi itibarıyla aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren ' cümlesi KDV 30/b yer alan indirim hakkı sınırlamasının işletmelerin iktisadi kıymet niteliğinde aktiflerinde kayıt ettikleri binek otomobillerini kapsadığı açıkça belirtilmektedir. Bu nedenle Katma Değer Vergisinin Kanunun 30 maddesinin b) yer alan ….. 'işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi, cümlesinden başka anlam çıkarılmaması gerekmektedir.'
İşletme nedir?
İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla üretim faktörlerini şuurlu ve sistemli bir şekilde bir araya toplayarak işleyen veya işleten iktisadi birim.
"Ticari Mal" Üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan satmak amacı ile satın alınan mallar
254 Taşıtlar Hesabı, İşletmenin faaliyetlerinde kullanmak için aldığı kara, deniz ve hava ulaşım araçlarının izlendiği hesaptır.
153 Ticari Mallar Hesabı, Satmak amacı ile satın alınan ve üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan aynen satılacak olan varlıkların izlendiği hesaptır.
Yukarıda özet olarak belirtilen İşletme, Taşıt ve Ticari Mal tanımlamalarını dikkate aldığımızda, binek otomobille ait KDV'si indirimi konusunda Gelir idaresi Başkanlığı ve İlgili Vergi Dairesi Başkanlıkları bu konuda değişik tarihlerde birbiri ile çelişen özelgeler vermiş olsa da. Yerel vergi mahkemeleri ve Danıştay bu konuda mali idare tarafından verilen özelgelerin aksine karar vermiş olsa da 213 sayılı VUK 3. maddesinde yer alan hüküm ve 3065 sayılı KDV kanunu hükümleri ve sistematiğine göre yanlış olan, İktisadi, ticari teamüllere uyman böyle bir uygulamanın olması mümkün değildir. (Bilgi notu; Bilgi kirliliği oluşturmamak için özelge ve kararlara yer verilmemiştir.)
Şöyle ki; Ticari amaçla alınıp satılan binek otomobillerinin alış faturalarında KDV'sinin Katma Değer Vergisi kanunun 30/b kapsamında işletmelere ait binek otomobiller olarak değerlendirilip alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi indirim konusu yapılmayarak maliyet veya gider unsuru olarak değerlendirilmesinin sonuçlarının işletmelerinin ticari iflasları ile sonuçlanacağı kaçınılmaz bir son olarak karşımıza çıkarmaktadır
Bir örnekle izah etmek gerekirse, Marka otomobil bayii olan Tozduman Oto A.Ş 2016 yılı defter belgelerini inceleyen Vergi Müfettişi Ali Kanuni firmanın Marka otomobil fabrikasından satmak için almış olduğu ve 153-Ticari Mallar Hesabına kayıt edilen plakası çıkmamış ve trafik tescili yapılmamış binek otoların alış vesikalarında gösterilen KDV'si 3065 sayılı KDV kanununun 30/b maddesi gereğince indirimi red etmiştir.
Firma 02.01.2016 tarihinde 1.000.000,00 TL sermaye ile kurmuş olup 2016 yılında sadece 250 tane binek otomobil satmıştır. Stokta otomobili yoktur. Otomobiller tek fiyat 40. 000,00 TL +KDV den alınmış ve %5 kar ilave edilerek 42.000,00 +KDV ve ÖTV fiyattan satılmıştır. Firma yıl içinde satışı gerçekleştirilen 250 araç için 31.12.2016 tarihi itibariyle (2.000,00x250) 500.000,00 TL brüt kar elde etmiş olacaktır.
Binek otoların alış vesikalarında gösterilen KDV'si 3065 sayılı KDV kanununun 30/b maddesi gereğince indirimi red edilmiş red edilen KDV maliyet veya gider unsuru olarak değerlendirilmesi halinde ise firma yıl içinde satışı gerçekleştirilen 250 araç için 31.12.2016 tarihi itibariyle (5.200,00x250) 1.300.000,00 TL zarar etmiş olacaktır. Başka bir ifadeyle 1.000.000,00 TL sermaye ile kurulan şirket 1 yıl sonra 1.300.00,00 TL zararla borca batık durama düşecektir.
Bu nedenle örnekte yer alan binek otomobili satışı yapan yetkili satıcısının vergi incelemesinde denetim elemanınca firmanın binek otomobil alımında ödediği KDV'leri reddetmesi veya verilen özelgelerde belirtildiği şekilde maliyet veya gider unsuru olarak dikkate alınmasının doğuracağı sonucu hangi akla ve mantığa, hangi ticari teamüllere ve vergi tekniğine göre izah edilecektir.
Yasanın 30/b maddesinde yer alan bir cümleyi tek başına yorumlayarak hüküm tesis edenler yasının 58. maddesinde yer alan "Verginin Gider Kaydedilemeyeceği" hükmünü nasıl izah edecekler.
Sonuç ; Vergi kanunlarını lafı ve ruhu ile birlikte konuluş maksatları ve vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti, olayın iktisadi ve ticari özelliğini dikkate almadan yasaya ilişkin hüküm tesis etmek ilerde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.
- İşletmelerin faaliyetlerinde (Araç kiralama ve işletilmesi hariç) kullanmak üzere almış ve işletme adına kayıt ve tescil ettirildikten aktiflerine kayıt etmiş oldukları binek otomobillerin alımında yüklenilen KDV'sinin Katma Değer Vergisi kanununun 30/b maddesi gereğince indirim konusu yapılmamalıdır.
- Binek otomobilin satılmak üzere yani işletme için ticari mal olarak alınması halinde kullanılmış (ikinci el) olsa dahi alış belgesinde yer alan yüklenilen KDV'sinin indirimde yasal bir engel bulunmamaktadır.
- Yürürlükteki yasal düzenlemelere göre bu işlemlere ilişkin verginin indiriminin mümkün olmadığının belirtilmesinin hiçbir gerekçesi
Kaynak: www.alomaliye.com