Bilmeden plastik mi yiyoruz?

Plastikler hayatımızın her alanında var. Yiyecek ve ambalaj ürünleri de buna dahil tabi ki. Isı gibi çevresel durumlar ise plastik maddelerin mikroplastik adı verilen ve gıdalara da geçebilen daha küçük parçalara ayrışmasına yol açıyor. Bu durumda yediklerimizin içine de plastik maddeler karışmış oluyor.

Plastik maddelere şeffaflık, esneklik ve dayanıklılık vermek amacıyla kullanılan çeşitli kimyasal maddelerin insan sağlığı açısından zararlı etkileri ise saymakla bitecek gibi değil.

Gündelik hayatımızda kullandığımız plastik su şişelerinden tutunda saklama kapları, gıda ambalajları gibi pek çok üründe bu maddeler yer alıyor. Yiyecekleri plastik kaplarda ısıtmak, uzun sürelerde bu tür kaplarda saklamak kullanılan plastik maddenin türüne göre gıdaya geçen mikroplastiklerin miktarını etkiliyor.

Bu mikroplastikler ise aklımıza gelemeyecek kadar tehlikeli. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre kullanılan kimyasal maddelerin en az 15'i endokrin bozucu özelliğe sahip. Hormonlarımızı etkileyerek kronik hastalıklara yol açabiliyorlar. Sağlamlığı arttırmak için kullanılan BPA'nın kısırlığa yok açtığı, polikistik over gelişimini arttırdığı tespit edilmiş. Ayrıca uzun süreli maruz kalmalarda diyabet ve kalp hastalığı riskinin de arttığı görülmüş.

ABD'de yapılan bir araştırmaya göre bir kişinin 50 binden fazla mikroplastik parçacık tüketebileceği tespit edilmiş.

2019 yılında yapılan bir araştırmada bireylerden alınan 10 gram gaita örneğinde ortalama 20 mikroplastik tespit edildi.

Bu zararlı yapılara maruz kalmamak tamamen mümkün olmasa da temas sayımızı ve tüketimimizi azaltmanın çeşitli yolları var.

Bunlardan biri çevre dostu ambalajlar kullanmak. Ayrıca plastik su şişeleri yerine cam veya paslanmaz çelikten ürünlerin kullanılması önemli.

Yapılan farklı bir araştırmada ise Dünya'daki kirliliğin %10'unun nedeni plastikler. Bunların deniz ve okyanuslara akması kirliliğin başlıca nedeni. Balıkçılıktan başlayarak turizm, enerji üretimi, ekolojik yapı gibi bir çok alana olumsuz etkisi var. Biriken mikroplastiklerin deniz tabanında sertleşme yaratarak ve yapay katmanlar oluşturması yaşamsal gazların değişimlerinin engellenmesine neden olmakta.

Mikroplastikler sadece büyük plastik parçaların ayrışmasından oluşmayıp, kozmetik, temizlik gibi temel endüstri alanlarında da etkinliği arttırma amaçlı kullanılıyor.

Yapılan çok önemli bir araştırmada cinsiyet ve yaşa bağlı olarak bir insanın yıllık ortalama 39 bin ile 52 bin arasında mikroplastik yediği ve 74 bin ile 121 bin arası da soluduğu belirlenmiş.

Araştırmacılar çok fazla miktarda ve habersizce tüketilen bu mikroplastiklerin alarm verici düzeyde olduklarını ifade etmekteler.