13 Mart 2021 tarihinde bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi ile ilgili 23.03.2021 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan kamuoyuna Ekonomi Reformları Eylem Planı Uygulama takvimini ilan etti. Ekonomi Reform Paketinde 'Kamu Maliyesi' ana başlığı altında yer alan 'Vergisel Düzenlemeler Sadeleştirilecek, Yatırımcı Dostu ve Öngörülebilirliği Artıran Adımlar' düzenlemesi içinde açıklanan 'Geliri düşük olan küçük esnafa vergi muafiyeti sağlanacaktır' alt başlığı altıda'Basit usulde vergilendirilen berber, kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, kaportacı, lastikçi, tornacı, çay ocağı işleticisi, terzi, tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnaf gelir vergisinden muaf tutularak, beyan yükümlülükleri kaldırılacaktır' düzenlemesi yer almaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygulamaya konulacak düzenlemenin en geç 31.12.2021 tarihine kadar yasalaşması ön görülmektedir. Buna göre uygulamanın başlangıcı 01.01.2022 olup 2023 yapılacak beyanları kapsaması anlaşılmaktadır.
Ekonomi reform paketinde vergisel düzenlemelerin diğer alt başlıklarında yer alan
- Dijital Vergi Denetimi sistemi geliştirilerek, vergi iade incelemeleri dahil olmak üzere inceleme süreleri kısaltılacaktır
- Standartlara dayalı, öngörülebilir ve haksız rekabetin önlenmesini sağlayan denetim modellerinin daha da geliştirilmesi sağlanacaktır.
- Elektronik defter ve elektronik belge uygulamalarına dahil edilecek mükellef grupları kademeli olarak artırılacaktır.
Uygulama başlıklarına baktığımızda beyanda kapsam dışı kalacağı belirtilen basit usul mükelleflerinin yapılacak olan bu denetimler sonucunda önemli bir kısmının doğal olarak mükellefiyet tesisi ile deftere tabi olacaklardır.
Bilindiği üzere 4369 sayılı kanunla uygulamadan kaldırılan götürü mükellef yerine tesis edilen basit usul vergilendirme sisteminin, belge düzeninin yerleşmesine ve işlemesine olumlu katkısı olması amaçlanmıştır. Bu gün gelinen noktada beklenin aksine kayıt dışı işlemlerin artmasına ve belge düzeninin işleyişinin olumsuz etki etmiş bunun sonucu olarak vergi kaybına neden olmaktadır.
193 sayılı Gelir vergisi kanunda basit usule ilişkin Ticari Kazancın Tarifi (madde 37) 'Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.'
Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti (madde 46) İle Basit usule tabi olmanın genel şartları (madde 47) ve Basit Usule Tabi Olmanın Özel Şartları (madde 48) Basit Usulde Vergilendirmeden Yararlanamayacak Olan Mükelleflere ilişkin düzenlemelerde yer alan
- Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak
- İşyeri kirasının belli bir sınırı aşmaması
- Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olunmaması
Hükümlerini birlikte değerlendirdiğimizde yapılması düşünülen düzenlemenin nasıl uygulamaya konulacağı bu konudaki endişeleri ortaya koymaktadır. Bilindiği kadarıyla siyasi endişelerden ve meslek kuruluşlarından gelen tepkilerden dolayı uygulamanın yürürlüğe girdiği günden bu güne kadar bu konuda kapsamlı bir denetim ve kontrol yapılmamıştır.
Geliri düşük olan küçük esnafın gelir vergisinden muaf tutularak, beyan yükümlülükleri kaldırılması uygulamasında kayıtdışı ekonomi ile mücadele kapsamında elde edilen sonuçlara ilişkin verilerin değerlendirilmesi sonrasında bu mükelleflerle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığının nasıl bir tasarrufta bulunulacak olmasıdır. (Pandemi sürecinde uygulama konulan ekonomik desteklerin verilmesinde mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodunun esas alındığı ihtilaflı durumların vergi dairesince yapılacak yoklamalarla tespit edileceği belirtilmişti.)
Vergiye tabi bir mükellefin alımı, diğer mükellefin satışı (hasılatı) ilkesinden hareketle belge düzeninin işleyişi öngörülmüş olmasına rağmen, bu güne kadar iş dünyasında satıcıların müşteri kaybı ve vergi yükü. Basit usul mükelleflerin deftere tabi olma kaygısı ile sistemin vergisel işlemlerin uygulanmasında belge düzeninin yerleşmesinden çok belge düzenin bozulmasına yol açtığı bilinmektedir.
Ekonomi reform paketinde yer alan ve özellikle belirtilen vergi teknolojileri uygulaması kapsamında dijital vergi denetimi sistemi ile geçmiş yılar ve 2021 yılı hesap dönemi için yapılacak vergi çapraz kontrolünde elde edilecek sonuçlar üzerinden
- Kredi kartı satış bilgilerinin KDV beyannamesi ile karşılaştırılması (Eksik hasılat)
- BA-BS bilgilerine alım/satım eksik beyan ederek II. sınıftan I. sınıfa geçmeyenler,
- Muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin karşılaştırılması (Kayıt dışı istihdam)
- Basit usul mükelleflerin kredi kartı satışları ve işçi sayısı, kira tutarı ve emlak değeri,
- GMSİ kira gelirlerinin, emsal bedeli ve emlak değeri karşılaştırılması,
Gibi konuların sağlıklı ve doğru bir şekilde analiz edilerek sonuçlarının vergi mevzuatına göre değerlendirilmesi halinde
- II. sınıf deftere tabi olan mükelleflerin en az 250 bininin I. sınıf deftere tabi olacağı,
- 816 bin olan basit usul tabi mükellef sayısının da tahminlerimize göre 350 bine kadar düşebileceği bir gerçektir.
Ülkemizde nüfusa göre kayıtlı mükellef sayısı bordrolu çalışanları dikkate almadığımızda çok düşüktür.
Şubat-2021 dönemi itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarına göre kayıtlı faal mükellef sayısı,
Gelir Vergisi mükellef sayısı 2.109.976
Basit Usul mükellef sayısı 816.185
Kurumlar Vergisi mükellefi 932.466
GMSİ mükellefi sayısı 2.049.695
Olmak üzere toplamda 5.908.322 dır. Toplam içindeki Basit usul oranı yaklaşık %14'tür.
Bütçe gelirleri içinde toplam payı binde 6-8 gibi çok düşük olan basit usul vergilendirmede ülke nüfusa göre kayıtlı mükellef sayısı dikkate alındığında ciddi bir orandır. Gelir vergisi toplam mükellefi içindeki sayısı ise yaklaşık %28 ulaşmaktadır.
Vergiye gönüllü uyum sürecinde, mükelleflerinin yükümlülükleri olduğu kadar hakları da olduğu unutulmamalı ve vergi idaresi geliri düşük olan küçük esnafın gelirlerinin beyan dışı bırakılması konusundabu düşünceden hareketle mükellefe yaklaşmalıdır.
Bu bilgiler kapsamında ekonomik reform paketi içinde açıklanan ve yaklaşık 850 bin basit usul mükelleflere müjde olarak verilen bu haberin kayıt dışı ekonomi ile mücadele uygulama sonuçlarının müjdeden hüsrana dönüşmesi bu mükellefler için büyük bir hayal kırıklığı olacaktır.
Ülkemizde var olan vergide adaletsizlik 'Gelir Dağılımındaki Vergi Adaletsizliği' boyutunda önemli sorun olmaktadır.
Kaynak. www.alomaliye.com