Otomotiv

‘Avrupa’daki daralmanın bize de yansımaları olur’

OSD Başkanı Eroldu, “Avrupa pazarlarındaki daralma aslında iki yönden; bir atıl kapasite oluşturarak bir de Türk otomotiv sanayinin ürettiği araçların satışı üzerinde baskı meydana getirerek her iki taraftan da bizi olumsuz etkileyebilir” dedi.

Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında otomotiv sanayinin üçüncü çeyrek sonuçlarını açıklarken sektörde birtakım sorunların, yol arayışlarının hızlandığı bir dönemden geçtiklerini söyledi. Küresel otomotiv sektörünün özellikle Avrupa merkezli olarak endişe verici bir dönemden geçtiğini vurgulayan Eroldu, Avrupa’da yeni uygulamalardan dolayı önemli bir atıl kapasite oluşma riski olduğuna dikkat çekerek, "Avrupa’daki potansiyel pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının da Türkiye pazarına kaydırılması muhakkak söz konusu olacak. Bu iki konudan bir tanesi geleceği çok ilgilendiriyor. Türkiye’deki yatırımların devamlılığı en azından mevcut oyuncular açısından önemli." dedi.

‘Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip ediyoruz’

Avrupa pazarında azalmaya, durgunluğa yönelik bir eğilim olduğunun altını çizen Eroldu, ağustosta Avrupa pazarının yüzde 18 gerilediğini söyledi.

Eylülde de İspanya hariç yine büyük pazarların daraldığına işaret eden Eroldu, Avrupa'da elektrikli araç talebinde yavaşlama olduğuna dikkati çekti.

Bir yandan yüksek bir yatırım ihtiyacı bulunduğunu ancak kar marjlarının düşen pazarda çok baskı altına girdiğini, dolayısıyla karlılıklarda gerileme olduğunu vurgulayan Eroldu, "Özellikle elektrikli araçlarda karlılıklar diğer araçlara göre daha düşük. Bunun dışında bir de tedarikçi kaynaklı üretim problemleriyle de başa çıkmaya çalışıyorlar. Yani aslında Avrupalı üreticiler için de oldukça derin bir sorunlar yumağı var. Bunu da halletmeleri lazım ama tabii bütün bunların bize de birtakım yansımaları olacak günün sonunda. Bunlar Türk otomotiv sanayisini yakından ilgilendiriyor, biz de yakından takip ediyoruz." dedi.
 

‘Teşvikler rekabeti çok fazla bozacak seviyede olmamalı’

Eroldu, "yabancı yatırımcılara verilen teşviklerin yerli üreticiler üzerindeki etkisine" yönelik soruya, şu yanıtı verdi: "Tabii ki kimse rekabetin bozulmasını istemez. Hiçbir firma istemez. Şu anda orada bu yeni yatırımlarda yatırım teşvik belgesi çıkmadığı için verilen teşviklerin boyutunu da tam göremiyoruz. Çünkü Türkiye'de bir mevzuat var ve o mevzuata göre verilebilecek olan teşvikler belli. Fakat basından okuyorum sık sık, bununla ilgili farklı farklı yorumlar çıkıyor, 'Şu olacak.', 'Bu eklenecek.' diye. Ama henüz bu konuda da kesin bir şey olmadığı için yorum yapmak doğru olmayacak.

Bir takım alınan duyumlardan, istihbaratlardan bu yazılmaya başlandı ancak mevzuat açısından bakarsak, kurulu kapasitenin yanılmıyorsam yüzde 15'i kadar bir hak var şu anda. Bu herkese açık zaten yani her yatırımcı bundan faydalanabilir ama basından takip ettiğim, bundan daha fazla şeyler olacağı. Dediğim gibi, bunun için teşvik belgesini görmemiz lazım ama tabii burada da rekabeti çok fazla bozacak seviyede olmaması lazım bunların."
 

‘Araç değiştirmeyi teşvik edecek bir fon kurulabilir’

ÇEVRE kirliliğinin yüzde 95’lik oranının trafiğe kayıtlı eski araçlardan kaynaklandığına dikkat çeken Eroldu “Mevcut parkın neredeyse 10 milyon adedi, 13 yaş ve üstü. Bu araçlar çevre kirliliğinin 95’ini oluşturuyor. Bu parkın bertaraf edilmesi lazım, örneğin Çevre Bakanlığı üzerinden bir fon oluşturulması ve eski araçların belli bir rakam karşılığında hurdaya ayrılması konuşulabilir" dedi. Geçmiş yıllarda uygulamanın yapıldığını hatırlatan Eroldu, "Araç değiştirme desteği gibi düşünebiliriz bunu. Geçmiş yıllarda yapıldı, çok suiistimaller oldu. Bir takım tedbirlerle bu önlenebilir." diye konuştu. Eroldu, hurda teşviğinin ülke yakıt faturasına büyük katkı sağlayacağını dikkat çekerek, "Bu gerçekten önemli bir konu, bu durumun sağlayacağı yakıt ekonomisi bile ülkenin yakıt faturasına büyük bir destek aslında. Çevresel katkıların yanı sıra ödemeler dengesi için de önem arz ediyor." dedi.