Aşk ve kıskançlık

İnsanın doğasında vardır ama sevginin içinde kıskançlığa gerek kalmaz, tersine daha da çoğalmak ister. Kıskançlığın derecesi sevginin göstergesi değildir. Çok sevmek çok kıskanmak değildir. Sevginin temeli güven ya da güvenebilmektir.

Kıskançlık nedir?

Kıskançlık önce insanın kendi iç dünyasıyla ilgili bir durumdur. Yaşanmış hayat, çevre koşulları, beden sağlığı kıskançlık duygularına etki edebilir. Kıskançlığın altında özgüven eksikliği, yalnız kalma korkusu, adam yerine konulmama korkusu, paylaşmama isteği gibi duyguların yanında kaybetme korkusunun yaşanmasıdır.

İnsan aşık olduğunu kaybetme korkusuna girdiğinde daha çok kıskançlığın etkisine takılı kalır. Güven bunalımına düşer. Kıskançlık, sevgili tarafından sevilmeme endişe doğurur. Bir başkasına tercih edilmesinin getirdiği öfke zamanla yerini alaya alınma duygusu insanda buhranlara yol açabilir. Kendisi sadece onu düşünürken sanki sevdiği sürekli bir başkasıyla gününü gün ediyormuş, ya da yeni sevgili bulmuş, onunla oynaşıyormuş gibi düşünmeye başlanır. Bu yönde hayaller kurulur. Bütün bunlar yalan olmuş olsa da doğrulara inanmak yerine yalanlara inanmak daha kolay olur. Dost ya da arkadaş sözlerine değil, sahte sözlere kanılır. Konuşurken dahi öfkesinin etkisiyle insanın sesi bile değişir, sevgi yerini öfkeye bırakır. Karşındakine ne kadar acı verebilirse o kadar rahat eder. Bu insanın çıkmazıdır.

Her şeyi karşılıklı sevdiğimiz doğrudur. Ne kadar hayranlıkla, ne kadar sevgi dolu olsak ta sevdiğimize karşın, sevgimiz bir karşılık göremediğimizde ne kadar sürebilir ki? Zaman sürecinde hep iyi, hep özel olan duygular yerini bir belirsizliğe bırakmaya görsün gün gün azalmaya başlar içimizdeki sevgi. Ve bir günde, bu kadar derin olan sevgimizin ihanete uğradığını görünce tamamen değişir.

Bu defa aşkın yerini öfke, kin, düşmanlık almaya başlar. Zaman ve mekan değişimi her alanda yaşanmaya başlandığında söylenen her sözün altından başka anlamlar aranmaya başlanır. Bir başkasına tercih edilmenin bedeli ne yapılsa az gelir. Ne kadar zarar verebilirse versin yine de intikam ya da kendisinin tercih edilenden daha iyi olduğu ispatı bitmez. Bu hayatın kuralıdır. Karşılıksız sevgiler mutlaka değişir. Çünkü bir insana huyu ile tipi ile güzelliği ile aşık olunur.