Pandemiye yönelik olarak koruyucu aşı çalışmaları başladı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de aşı taraftarları ve aşı karşıtları olarak iki grup oluştu. Konuyla ilgili olarak aşının zorunlu tutulamayacağı, hukuken bunun mümkün olmadığı, ancak aşı olmayanlara yönelik bazı kısıtlamalar olabileceği ifade ediliyor.

Aşı konusu daha uzun süre tartışılacak görünüyor. Ancak belki fikir vermesi açısından başka çeşit bir aşıyı gündeme alalım…

AŞI YAPILMAYAN ÇOCUK

İleride karşılaşabilecekleri hastalıklardan korunmaları için çocuklara çok sayıda aşı yapılıyor. Bu aşılardan bazıları zorunlu ve anne babaların yaptırıp yaptırmadıkları Devlet tarafından kontrol ediliyor. Böyle olunca da ebeveynler 'benim çocuğum değil mi istemezsem yaptırmam' diyemiyor. Öyle ki ebeveynler aşıyı yaptırmaktan kaçınırsa konu mahkemeye bile taşınabiliyor.

DEVLET DAVA AÇIYOR

Çocuğuna zorunlu aşıyı yaptırmamakta ısrar eden ebeveynler olduğunda, Devletin ilgili birimi tarafından dava açılarak 'sağlık tedbiri alınması' talep edilebiliyor. Gerekli koşullar bulunuyorsa mahkeme de sağlık tedbirine yani aşının yapılmasına karar verebiliyor. Böylece anne babanın rızası olmasa bile çocuğa aşı yapılabiliyor.

Benzer bir taleple idare tarafından davada Yargıtay'ın verdiği emsal karar şöyle:

'Somut olayda çocuğa uygulanacak aşının, gelecekteki hastalıklardan çocuğu birey olarak korumak ve toplum sağlığı açısından gerekli olan Sağlık Bakanlığınca belirlenen 'genişletilmiş bağışıklık programı' uyarınca yapılması zorunlu aşılardan olduğu görülmektedir. Böyle bir durumda çocuğun yasal temsilcileri uygulanacak aşı ile ilgili olarak aydınlatıldıkları halde, hiç bir haklı gerekçe ileri sürmeksizin buna rıza göstermiyorlarsa çocuğun menfaatine aykırı olan bu tavra hukuki sonuç bağlanamaz. ... Aşının, çocuğun gelecekteki bireysel sağlığı yanında, toplum sağlığı açısından da yapılması zorunlu olduğu dosyadaki raporlardan anlaşıldığına göre, isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken salt ana ve babanın rıza göstermedikleri gerekçesine dayanılarak talebin reddi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.' (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 04.05.2015 tarih, E. 2014/22611, K. 2015/9162)