Arabulucu, en basit anlatımla; aralarında uyuşmazlık bulunan taraflara, uyuşmazlığı çözmeleri için yardımcı olan, süreci yöneten kişidir. Arabulucu karar vermez, taraflara kendi çözümlerini bulmaları için yardım eder.
Bu basit anlatım, aslında arabulucunun ne kadar zor ama önemli ve en iyi sonuca yönelen bir görevi olduğunu gösteriyor. Çünkü hakim veya hakem gibi kendi uygun gördüğü bir sonucu taraflara dayatarak süreci sonlandırmıyor, kesip atmıyor. Bu işin zor kısmı...
Ama böylece taraflardan birinin ya da ikisinin de memnun olmayacağı bir sonuç, onlara dayatılmıyor. Taraflar, kendi kabul ettikleri ve sınırlarını çizdikleri çözüme kavuştukları için masadan mutlu ve huzurlu kalkıyorlar, anlaşmaya uymaya gönüllü oluyorlar.
Arabulucu Tarafsız ve Bağımsızdır
Yukarıdaki tanım, gerçek hayattaki yansımaları içerse de resmi olmayan bir tanım. 6325 sayılı Kanun'daki (md. 2) resmi tanımla arabulucu;
- Görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren,
- Onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren,
- Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi.
Arabuluculu Olabilme Şartları
Arabulucunun faaliyetini yürütebilmesi ve imzaladığı belgelerin geçerli olması için Adalet Bakanlığı tarafından tutulan arabulucular siciline kaydedilmiş olması şart. Arabuluculuk siciline kayıt için ise (6325 sayılı Kanun md. 20);
- Türk vatandaşı olmak,
- Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak,
- Tam ehliyetli olmak,
- Bazı suçlardan mahkum olmamak,
- Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak,
- Arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılan yazılı sınavda başarılı olmak koşullarını yerine getirmesi gerekiyor.