Anonim ve limited şirketlerde sermaye artışında iç kaynaklar

Bilindiği üzere, yeni TTK 462. md hükmüne göre iç kaynaklardan sermaye artırımına gidilmeden nakdi sermaye artırımına gidilemeyecektir. Öncelikle, şirketin bilançosunun pasifinde yer alan iç kaynakların belirlenmesi bunların sermaye artırışında kullanılması gerekecektir. Örneğin, yeniden değerleme fonları, iştirak ve taşınmaz satış hasılatı ve enflasyon değerlemesinden doğan fonların sermaye artışında kullanılması öncelikle zorunludur. [1]

Sermaye artışında şirketin sermaye artırımına karar vermesi ve iki nüsha karar alınması, 6 adet tadil tasarısının düzenlenmesi ile ve ticaret sicilinden yapılacak diğer işlemlerle beraber sermaye artışı tamamlanacaktır.

Sermayenin iç kaynaklardan artırılan kısmını, iç kaynaklardan karşılayan tutarın şirket bünyesinde gerçekten mevcut olduğunun onaylanmış yıllık bilanço ve yönetim kurulunun vereceği açık ve yazılı bir beyanla doğrulaması da ayrıca gerekecektir. Bilanço tarihinin üzerinden 6 aydan fazla zaman geçmiş olduğu durumlarda, yeni bir bilanço çıkarılması ve bunun yönetim kurulu tarafından tasdiki zorunludur.

1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren dahili kaynaklardan yapılacak sermaye artırımları için:

  1. Bankaya, iç kaynaklardan arttırılan sermaye kısmı için %25 blokaj yapılmayacaktır.
  2. Sermaye artırımı için işlem denetçisi gerekmeyecektir.
  3. YMM veya SMMM raporu aranmayacaktır. Bu görevler şirketlerin yönetim kuruluna verilmiştir.

Sonuç olarak, anonim ve limited şirketlerin iç kaynaklarından sermaye artırımına gidilmesi durumunda nakit artışından önce iç kaynakların eklenmesi zorunludur. İç kaynakların şirkette mevcut olup olmadığı önemlidir. İç kaynaklarının gerçekten var olup olmadığının ve bunun denetimi / tespiti tamamıyla şirketin yönetim kuruluna verilmiştir.[2]

---------------

[1] İç kaynaklar, esas sözleşme ve/veya genel kurul kararıyla isteğe bağlı olarak ayrılmış yedek akçeler ile, kanuni yedek akçelerin serbest kısımlarıdır. Diğer mevzuatlar uyarınca ise sermayeye ilave edilecek fonlar bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak, yeniden değerleme fonları, iştirak ve taşınmaz satış hasılatı ve enflasyon değerlemesinden doğan fonlar gösterilebilir.

[2] Yeni TTK md. 462/2