Zaman zaman günlük işlemlerimizde yatırılması gereken elektrik, su, tedaş faturaları gibi ödemelerin geç yapılmasından dolayı gecikme zammı veya gecikme cezaları ile karşı karşıya kalabilmekteyiz. Gecikme zamları veya tazminatlar bir ödemeye bağlı olarak geç yatırmadan kaynaklanmaktadırlar. Mal veya hizmetin geç yerine getirilmesi veya yapılmaması dolayısıyla, kurumlarla yapılan sözleşmeye aykırı hareket edilmesi, muamelelerin yapılması sırasında üçüncü şahıslara ziyan açılması, taahhüt edilen işin geç ya da hiç yapılmaması, haksız rekabete sebep olunması, başka firmalara ait markaların müsaade alınmadan kullanılması, bedelin vaktinde ödenmemesi vb. sebeplerle ortaya çıkmaktadır.

Gecikme zamları veya cezaları veyahutta tazminatların KDV açısından vergilendirilmesinde uygulamada çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır.

3065 sayılı KDV'nun 2. maddesinde teslim ve 3. maddesinde ise teslim sayılan haller bir bir açıklanmıştır. Buna göre, KDVK'nun 1. md hükmüne göre, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zırai faaliyet, serbest meslek faaliyeti kapsamında mal teslimi ve hizmet ifaları verginin konusunu teşkil etmektedir. Başka bir ifade ile, KDV'nin doğuşuna neden olan işlem mal teslimi ve hizmet ifasıdır. Bir mal teslimi veya hizmet ifasının olmadığı durumlarda KDV'den de bahsedilemez. KDV'nin matrahı yani üzerinden hesaplanacağı bedel ise, mal teslimi ya da hizmet ifasının karşılığını oluşturan tutarlardır.

Bu açıklamalara göre, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan mal teslimi ve hizmetler KDV'ye tabi olup, verginin bu işlemlerin karşılığını oluşturan bedeller üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, verginin hesaplanacağı bedele; vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler de dahil bulunmaktadır.[1]

Bu çerçevede, gecikme cezaları ile tazminatlar bir mal teslimi veya hizmet ifasının karşılığını oluşturduğu veya bedelin vadesinde ödenmemesi nedeniyle uyguladıkları takdirde KDV'nin konusuna girmekte ve vergiye tabi bulunmaktadır. Bu teslim veya hizmetin karşılığını oluşturmayan yani karşılığında mal veya hizmet temin edilmeyen gecikme cezaları ve tazminatlar ise KDV'ye tabi değildir.[2]

Özet ve sonuç olarak, KDV yasasına göre gecikme zamları ve/veya tazminatlara muhatap olan kimseler bu tür ödemelerden dolayı bir mal teslimi veya hizmet ifasının sonucunda geç ödeme nedeniyle yapılan tazminat ödemeleri bedelin vadesinde ödenmemesi nedeniyle uygulandığı takdirde KDV'nin konusuna girmektedir.

Öte yandan, bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmeyen ve mukabilinde mal veya hizmet temin edilmeyen gecikme cezaları veya tazminatlar ise aynı şekilde KDV'ye tabi değildir.

-----------

[1] KDVK md.24/c

[2] BURÇAK Kemal, 'Gecikme Cezaları ve Tazminatların KDV Karşısındaki Durumu', Yaklaşım, Sayı:27, Mart 1995, s.113-115